21 Şubat 2014 Cuma

AMBALAJIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ (*)





























(*) BU RÖPORTAJ RECYCLING INDUSTRY DERGISININ SUBAT 2014 TARIHLI 77. SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

7 Şubat 2014 Cuma

İçecek Ambalajlarında Ağırık Azaltması



İÇECEK AMBALAJLARINDA AĞIRLIK AZALTMA

ÇALIŞMALARI VE ÇEVREYE ETKİSİ(*)

1-Giriş

İlk kez 19. yüzyılın sonlarına doğru İstanbul’da evlerin bodrumlarında,  eski banyo küvetlerinde hazırlanarak,  keçe filtrelerden geçirilip süzülen ve kahve cezveleri ile şişelere doldurulup satılan gazlı içeceklerin üretimi, 1950’li yıllardan başlayarak ‘bodrum katlarından’’ çıkıp,‘’gazoz hanelere ‘’taşınmıştır. Ama Ülkemizdeki meşrubat üretimindeki asıl gelişme 1960’lı yılların başında uluslar arası iki firmanın (Pepsi-Coca Cola) üretime başlaması ile olmuştur.  Bir ölçüde nüfusa, alışkanlıklara ve en önemlisi gelir düzeyine bağlı olan kişi başına meşrubat tüketimindeki asıl artış ise, 1980’li yılların başında  pazara sunulan ve içecek sektöründe bir çığır açan PET şişeler sayesinde olmuştur. Önce Erbak Uludağ, sonrasında Çamlıca, Türkiye’de PET şişeye meşrubat dolduran iki öncü firmadır. O zamana kadar gazlı içecek ambalajı olarak cam şişe ve metal ambalaj kullanan Coca Cola ve PEPSİ ise; birer yıl ara ile 1986 ve 1987 yıllarında PET şişe kullanmaya başlamışlardır.
Ambalajlı içme suyu pazarında da gazlı içecek sektöründe yaşananların benzeri yaşanmış,  PET şişe pazara girinceye kadar bu sektörde de yeniden doldurulabilen 0.30,0.33 ve 3 litrelik cam şişeler kullanılmıştı. Cam şişelerin ağır ve dönüşümlü (yeniden doldurulabilen) olması; cam ambalajlı suların kaynağından uzak mesafelere satışını güçleştirmiş, bu da dolumcu firmaların, ülkenin her tarafına hizmet veren ulusal marka olmalarını bir ölçüde engellemiştir

2-İçecek ambalajlarında ağırlık azaltma çalışmaları

1990’lı yıllarda Ülkemizde çevre odaklı kamuoyunun sesini daha çok duyurmaya başlaması; çevreye duyarlı sanayicileri de harekete geçirmiş,  ambalaj malzemesi üreten ve üretilen bu ambalajları pazara sundukları mamullerde kullanan 14 büyük sanayi kuruluşu bir araya gelerek’’…ambalajlarla ilgili olarak, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek, Türkiye’de ambalaj atıkları geri kazanım sisteminin oluşmasında ve yönlendirmesinde etkin rol oynamak ve katkıda bulunmak…’’ amacıyla 1992 yılında Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfını; ÇEVKO’yu kurmuşlardır. Özellikle bu tarihten sonra sanayici, özellikle ÇEVKO üyesi sanayici,  sürdürülebilir çevre politikasının bir gereği olarak, hem ambalaj maliyetlerini düşürüp rekabet gücünü artırmak,  hem de ambalaj atığı oluşumunu en aza indirmek için mevcut ambalajlarının ağırlığının azaltılması yönünde yaptıkları çalışmalara daha da ağırlık vermişlerdir.
Gazlı ve gazsız içecek sektörlerinde gerçek anlamda ağırlık azaltma çalışmaları o yıllarda PET şişelerin tek üreticisi olan SASA tarafından başlatılmıştır. Zaman içinde PET pazarındaki rakiplerin artmasına karşın SASA (daha sonra Artenius-APPE), kaliteli insan gücü ve buna koşut makine teknolojisindeki gelişmelerin de desteğiyle bu konudaki önderliğini yıllar boyu sürdürmüştür. PET şişe sektöründe bu gelişmeler yaşanırken, gazlı ve gazsız içecek sektörlerinde PET’e alternatif olan cam ve metal ambalaj üreticileri de öncelikle PET şişelerle rekabet etmek için ağırlık düşürme çalışmalarına hız vermişlerdir.  Bir anlamda ağırlık düşürme çalışmaları, çevrede daha az ambalaj atığı oluşumunu amaçlayan ve aynı pazara hitap eden sanayicilerin rekabetinin de bir sonucu olmuştur.

2.1 Gazlı içecek ambalajlarında ağırlık azaltma çalışmaları

2.1.1-PET Şişelerde ağırlık azaltma çalışmaları

1982 yılında gazlı içecek sektöründe kullanılan 1 lt PET meşrubat şişesinin ağırlığı 48-50 gramdı. Bu gün bu ağırlık %  32 oranında azaltılarak 36 hatta 32 grama kadar  düşürülmüştür. Yine 1982 yılında kullanılan 0.5 litrelik gazlı meşrubat şişesi, 30 gram iken bugün aynı şişe %  27 oranında daha hafif ve 22 gramdır. 250 cc’lik meşrubat şişelerinde, bundan 30 yıl kadar önce 250 cc’lik gazlı içecek şişesi üretmek için 22 gram PET resin kullanılırken, bu gün aynı hacimdeki bir şişeyi üretmek için 19 gram, hatta bazı yerel markalarda sadece 14.5  gram PET hammaddesi kullanılmaktadır. 

2.1.2-Cam şişelerde ağırlık azaltma çalışmaları

1982 yılında gazlı içecek pazarına giren PET şişelerin pazar payının her geçen gün artması, bir başka ifadeyle gazlı içeceklerin klasik ambalajı olan camın pazar payının giderek azalması, cam şişe üreticilerinin daha hafif şişe üretme çalışmalarına hız vermesine yol açmıştır. Bunun sonucu olarak o yıllarda kullanılan 1,0 lt.  yeniden doldurulabilen cam şişelerin ağırlığı 920 gram(pazar ortalaması) iken bu gün aynı hacimdeki tek kullanımlı cam şişenin ağırlığı, her ne kadar promosyon amaçlı üretilse ve pazarda devamlılığı olmasa da de 585 grama kadar düşürülmüştür. Bu da yaklaşık % 36 oranında hammaddeden tasarruf demektir.  Gazlı içecek sektöründe kullanılan cam şişelere ilişkin ağırlık azaltma çalışmalarına bir başka örnek 250 cc’lik şişelerde yapılan değişikliklerdir. Özellikle yeniden kullanılabilen ve yaklaşık ağırlığı 415-425 gram olan 250 cc’lik cam şişelerin yerini, 170 gram gelen tek kullanımlık şişeler almıştır. Bu da 250 cc’lik meşrubatı pazara sunmak için   % 60 oranında daha az cam ham maddesi kullanılarak üretilen cam şişe anlamına gelmektedir.
Cam şişelerde ağırlık düşürme çalışmaları sonunda yeniden doldurulabilen ağır cam şişeler yerine daha hafif ve tek kullanımlık cam şişelerin pazara sunulmasının ekonomiye ve çevreye dolaylı da olsa bir başka olumlu katkısı ise; yeniden doldurulabilen cam şişelerin pazara ulaştırılmasını sağlayan yaklaşık 1.6 kilo ağırlığındaki plastik kasaların kullanımdan kalkması ve yerine çok daha hafif; karton tavalı-naylon sarımlı taşıma ambalajlarının kullanılmaya başlanmasıdır. Bu da, 24 şişenin bulunduğu yaklaşık 1 kilo 600 gram ağırlığındaki plastik kasanın, cam şişe başına düşen fazladan 66 gram ağırlığının ortadan kalması anlamına gelmektedir.

2.1.3-Metal ambalajlarda ağırlık azaltma çalışmaları

Gazlı içecek sektöründe PET ve cam şişelerde ağırlık düşürme çalışmaları başarılı bir şekilde sürerken metal ambalaj üreticileri de bu gelişmenin dışında kalamamışlar, 1980’lerde yaklaşık 31 gram olan 330 cc’lik bir gazlı içecek kutusunun ağırlığını bu süreçte 13-16 grama kadar düşürmüşlerdir. Çok basit bir hesapla, sanayiciler çok pahalı bir metal olan alüminyumdan içecek kutusu üretmek için bugün  %50 oranında daha az alüminyuma gereksinim duyulmaktadır

2.2-Su şişelerinde ağırlık azaltma çalışmaları

2.2.1- Pet şişelerde ağırlık azaltma çalışmaları

Yaklaşık 30 yıl kadar önce Hayat Su, 0.5 litrede 22 gram, 1.5 litrede ise; 42 gram ağırlığında PET şişeler kullanmaktaydı. Son 30 yıllık sürede su ambalajı olarak kullanılan PET şişelerin ağırlığı, şişe üretim teknolojilerinde yaşanan gelişmelere koşut olarak kademeli olarak düşürülmüştür. Bu gün gelinen noktada 0.5 lt su için kullanılan PET şişenin ağırlığı 10.5 grama (10.34 gr.) kadar düşmüştür. Şişe ağırlığındaki bu azalış % 52 oranında hammadde tasarrufu anlamına gelmektedir. Aynı durum 1.5 lt su için kullanılan PET şişeler için de geçerlidir. Yukarıda sözünü ettiğimiz bu şişenin ağırlığı, zaman içinde azaltılarak % 42.8 oranında hammadde tasarrufu sağlayacak şekilde 24 grama kadar düşürülmüştür. 1990’larda pazara sunulan 5.0 lt  PET su şişesinin ağırlığı 96 gram iken şimdilerde, %30 oranında hammadde tasarruf edilerek ayni hacimdeki şişe 67 gram olarak üretilmektedir.
Ambalajlı su üretiminde kullanılan PET şişelerin ağırlık düşürme çalışmaları bu gün de sürmektedir. Önümüzdeki birkaç yıl içinde 0.5 lt suyu 8.5 gramlık, 1.5 lt suyu 22 gramlık, 5.0 lt suyu 60 gramlık PET şişelerde satın alabileceğimizi şimdiden söylemek, kehanet sayılmamalıdır.

2.2.2 Cam şişelerde ağırlık azaltma çalışmaları

Her ne kadar PET şişeler pazara girdikten sonra, ambalajlı su üretiminde cam şişenin önemi giderek azalmışsa da; son birkaç yıldır cam şişenin yeniden bu pazara girme çabalarına tanıklık ediyoruz.(**)
Makalemize başlangıç tarihi olarak aldığımız 1980’li yıllarda ülkemizde su ambalajı olarak  yeniden doldurulabilen cam şişelerin hacmi 300 cc ve 330 cc’, bu hacimdeki su için kullanılan yeniden doldurulabilen cam şişenin ağırlığı ise 400 grama yakındı. Son birkaç yıldır Ambalajlı su pazarına sürülen tek kullanımlık cam 330 cc’lik şişelerin ağırlığı, şişeyi kullanan firmaların özel tasarımlarından dolayı farklılıklar göstermektedir. Özel tasarımlı cam şişelerin ağırlığı 200 gramdan 240 grama kadar değişmektedir. Pazarda standart olan, yani ‘’firmaya özel ‘’ üretilmeyen cam şişelerin ağırlığı ise;  162 gram civarındadır. 0.75 litre tek kullanımlık cam şişelerin ağırlığı ise yine firmaların tasarımlarına göre değişmekle birlikte en hafifi 445-450 gramdır. 

2.3 Şişe kapaklarında ağırlık azaltma çalışmaları

Yıllar içinde PET şişelerde ağırlık düşürme çalışmaları sürdürülürken, şişe gövdesinin yanı sıra şişe ağzında da değişikliklere gidilmiş; bu değişiklikler, kapak üreticilerinin kapak tasarımlarını bu şişelere uyum sağlayacak şekilde yeniden tasarlamalarının yolunu açmıştır. Bu süreçte 0.5 ve 1.5 litre PET şişelerde kullanılan kapakların ağırlığı 1.95 gramdan 1.30 grama kadar düşürülmüş ve  %33 oranında ham madde tasarrufu sağlanmıştır.
Aynı çalışmalar PET meşrubat şişesi kapaklarında da yapılmış 3.20 gram olan (1810-PCO) kapak, zaman içinde 2.40(1881) grama kadar düşmüştür. Hammadde tasarrufu ise yine % 33’tür.

3-İçecek sektöründeki ambalaj ağırlıklarının azaltılmasının çevreye etkisi.

Son 30 yıldır PET, cam ve metal ambalajlara yönelik ağırlık azaltma çalışmaları, daha az hammadde, kullanılarak ambalaj üretilmesine, bunun da ekonomiye olumu katkısına yukarıda kısaca değinmiştim. Bu ambalajlar eskisine oranla çok daha hafif oldukları için üretimlerinde daha az enerji kullanılmakta, dolayısı ile atmosfere daha az karbon salınmaktadır.
30 yıl önce 0.5 litre su için kullanılan PET şişenin ağırlığı 22 gramdı ve 1 ton PET resinden yaklaşık olarak 45 bin adet PET su şişesi üretiliyordu.  Bu gün aynı miktarda PET şişe üretmek için ihtiyaç duyulan hammadde ise; 1000 kg yerine 472 kg’dır. Bu da % 52 oranında hammadde tasarrufu demektir. Gazlı içecek sektöründe kullanılan PET şişelerin ağırlığı ise, zaman içinde ortalama % 30 oranında düşürülmüştür.
PET resinin preforma( PET şişenin şişirilmeden önceki ilk hali) dönüştürülmesi sırasında ton başına yaklaşık 80-85 US dolarlık bir enerji tüketilir. Bu bağlamda,  yukarıdaki örneğimize enerji tasarrufunu temel alarak yeniden dönersek; 1 ton PET resinden 80-85 USD’lık bir enerji ile 22 gram (0.5 lt)  45 bin adet PET preform üretilirken , yine 1 ton PET resinden aynı miktarda enerji kullanarak 95 bin adet 10.5 gramlık (0.5 lt) PET preform üretmek mümkündür. Bu da bir anlamda, atmosfere aynı miktarda karbon salınarak 2 katından daha fazla su şişesi üretmek demektir.
2013 yılında ambalajlı su sektöründe kullanılan PET şişeleri üretmek için yaklaşık olarak 150-160 bin ton PET resin kullanılmıştır. Eğer PET su şişelerinde ağırlık düşürme çalışmaları olmasaydı bu gün kullanacağımız PET resin miktarı yaklaşık 45-50 bin ton daha fazla olacaktı. Bunun sadece hammadde olarak parasal değeri bu gün itibariyle yaklaşık 75 milyon USD’dır. Ağırlık azaltma çalışmaları nedeniyle gazlı içecek sektöründe kullanılan PET hammaddesinden yapılan tasarrufun parasal değeri olan yaklaşık 25 milyon US dolarını da buna eklediğimizde  ortaya çıkan rakam, kabaca 100 milyon USD’lik bir hammadde tasarrufunu ifade eder.
Ağırlık azaltma çabalarının çevreye olan olumlu etkisi ise; eskisine oranla daha hafif tasarlanan PET şişelerin üretimi için harcanan enerjiden yapılan tasarruftur. Önceleri 1.0 lt gazlı içecek şişesini üretirken 35-40 barlık bir hava basıncına ihtiyaç varken bugün ağırlık azaltma çabaları sonucu ortaya çıkan hafif şişelerde kullanılan hava basıncı 17-20 bardır. Doğaldır ki; 35 barlık basınçlı hava üretmek için ihtiyaç duyulan enerji miktarı 17 barlık bir hava basıncını üretmek için ihtiyaç duyulan enerjinin iki katı değildir. Bir başka ifadeyle kullanılan enerji ile üretilen hava basıncı arasında doğrusal bir ilişki yoktur. Ancak aralarında  doğrusal bir ilişki olmamasına karşın, 35 bar için ihtiyaç duyulan enerji miktarı,  17 bar için duyulandan çok daha fazladır ve fazladan üretilen her birim enerji için atmosfere daha fazla karbon salınır.
Aynı durum, cam şişe ve metal içecek kutusu üretiminde de geçerlidir. Bir birim şişe için ya da bir birim kutu için kullandığınız hammadde azaldıkça; aynı oranda olmasa bile kullandığınız enerji ve doğaya saldığınız karbon miktarı da azalır.
Bu süreçte cam şişe, PET şişe ya da metal kutuyu ambalaj üreticisinden kullanıcısına, oradan da tüketiciye taşırken kullanılan paletlerin tasarımı da ağırlık azaltma çalışmalarının dışında kalmamış, eskisine göre daha hafif (ahşap- plastik) paletler üretilmeye başlanmıştır.
Ağırlık azaltma çalışmaları sırasında tasarruf edilen hammaddenin ve dolayısı ile bunların üretiminde kullanılan daha az enerjinin çevreye doğrudan olumlu katkısının yanı sıra dolaylı katkıları da vardır. Bu çalışmalar sonucu gelinen noktada içecek ambalajlarının hacimlerinde bir değişiklik olmamasına karşın, daha hafif üretilmeleri, taşıma sırasında daha az araç, dolayısı ile daha az enerji kullanmaları sonucunu doğurmuş, bu da doğaya salınan karbon miktarını düşürmüştür.

4- Sonuç

Son 30 yıldır gazlı ve gazsız içecek ambalajlarının ağırlıklarının azaltılması çalışmaları, ister sanayicinin maliyetleri düşürme kaygısından kaynaklansın, ister rekabetten kaynaklasın  sonuçta ortaya çıkan, daha az enerji sarfiyatı, daha az hammadde kullanımı ve daha az ambalaj atığı oluşumudur.

-----------------------------------------------
(*)Bu makale Çevko Vakfı E' Bülteni'nde (Şubat 2014) yayınlanmıştır.
(**) Toplam ambalajlı su tüketimi içindeki payı % 1’in altındadır(2012 sonu).

Yaşar Nadir Atilla
ÇEVKO Vakfı Genel Müdürü