18 Mayıs 2015 Pazartesi

Cam Ambalajda Geri Dönüşüm




Cam ambalajda geri dönüşüm: Sorunlar, öneriler…(*)

Ülkemizde kullanılmış cam ambalajın belli işlemlerden geçirildikten sonra yeniden ambalaj olarak üretilmesinin geçmişi eskilere dayanır. O günlerde, ürünlerini cam ambalajda pazara süren firmaların, kullandıkları cam ambalajı belirli oranlarda toplayıp/toplatıp geri dönüşümünü sağlamakla ve bunu belgelemekle ilgili bir yükümlülükleri yoktu. Zamanla toplumda,  çevreyle ilgili sorunların giderek önem kazanmaya başlaması kamuyu harekete geçirmiş ve 1991 yılında,  Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Ambalaj atıklarına özgü ilk yönetmeliğin mevzuatımızda yer almasının tarihi ise; 2005 yılıdır. Zaman içinde değişen koşullar nedeniyle yönetmelik değişikliklerine gidilmiştir. Bu gün ise; 24.08.2011 tarihli  Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği (AAKY) yürürlüktedir.

Ambalaj atıklarını, piyasaya sürenlerin(PS) ya da yetkilendirlimiş kuruluşların(YK) yıllara göre hangi oranlarda geri kazanmakla yükümlü olacakları 2011 Tarihli AAKY’nin 17. Maddesinde belirtilmiş olup, 2015 yılı için bu oran, tüm ambalajlar için %48’dir. 2020 yılında ise; geri kazanım oranını %60 ‘a yükselecektir. Ancak bu güne dek yapılan kapasite artırma çalışmalarına karşın yönetmelikte geri kazanılması zorunlu olan bu oranlara, özellikle cam ambalajda ulaşmak mümkün olmamıştır.  Söz gelimi 2014 yılında, ürünlerinde cam ambalaj kullanan PS’lerin kullandıkları çeşitli tiplerdeki cam ambalaj miktarı yaklaşık olarak 800 bin tondur.  PS’lerin yükümlülüğü ise; yönetmelikte belirlenen %44 oranı dikkate alındığında 352 bin ton olması gerekir.  Buna karşılık yetkilendirilmiş kuruluş olan ÇEVKO’nun belgelediği ‘’fırına hazır cam kırığı’’ miktarı ise; 99.2 bin tondur. Bir başka deyişle pazara sunulan 800 bin ton cam ambalaja karşılık, bunun ancak yaklaşık % 12.4’ü  olan 99.2 bin ton  fırına hazır cam kırığı belgelenmiştir(**).
Cam Ambalada Hedeflerin Gerisinde Kalınmasındaki Etmenler Nelerdir?
Yukarıda da belirttiğimiz gibi,  ambalaj atıkları içinde yönetmelikte belirlenen esaslar çerçevesinde toplanmasında en fazla güçlük çekilen cam ambalajdır. Bunun nedenlerine aşağıda kısaca değinilmiştir.

      Yürürlükteki AAKY, ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması felsefesi üzerine bina edilmiştir(Madde 1/ç). Yönetmelikte belirlenen yöntemin dışında toplanan cam ambalaj atığı belgelendirmede kullanılamamaktadır. Evlerden toplanan cam ambalaj atıklarının toplam cam ambalaj atıkları içindeki oranını ise tahminen %10 civarındadır. Cam ambalajın büyük bir bölümü evsel atıklara karışmaktadır.

     Yönetmeliğe göre (Madde 8/2 ); bu sistemin işleyişinde önemli bir oyuncu olan belediyelerin YK’lar, PS’ler ya da lisanslı firmalarla(LF) yakın işbirliğinde olmaları gereklidir. Ancak; bu işbirliği henüz istenen düzeyde değildir. Bizdeki bilgilere göre; bu yönetmelik kapsamına giren belediyelerin ancak %20 si AAKY’nin kendilerine getirdiği yükümlülükleri yerine getirmektedir.

    Tüketiciler, çevre konusunda yeteri kadar bilinçli değillerdir. Bu konuda AAKY (madde 31) YK’lara eğitim yapma görevi vermişse de, YK’ların kısıtlı bütçeleri nedeniyle yaptıkları bu bilinçlendirme çalışmaları, ülke coğrafyası göz önüne alındığında yeterli olmamaktadır. Eğitim konusunda başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere Belediyeler ve Milli Eğitim Bakanlığı daha etkin rol oynamalıdır.

    Cam, aynı işi gören ambalaj malzemelerine göre daha kırılgan ve daha ağırdır. Bu nedenle sadece kaynakta ayırma yöntemi ile yönetmelikte cam için belirlenen hedeflere ulaşmak mümkün görünmemektedir.

.    Kimi toplama ayırma tesisleri (TAT- GDT), kendilerine ödenen cam bedelini yetersiz buldukları için cam ambalaj atığını toplamaya sıcak bakmamaktadırlar.

      Fırına hazır cam kırığı üreten GDT’ler, zaman içinde yeni teknoloji yatırımı yapmış/ yapıyor olmalarına karşın buradan çıkan hammaddede, zaman zaman kalite sorunu yaşanmakta ve önemli miktarda cam kırığı sistem(belgelendirme) dışında kalmaktadır.

     Ambalaj atıkları konusunda faaliyet gösteren yaklaşık 800 civarında TAT ve GDT olmasına  karşın, cam ile ilgilenen GDT  sayısı iki elin parmakları kadar olup, fırına hazır cam kırığının yaklaşık % 75-80’i sadece 3 firma tarafından üretilmektedir.

      Kaynakta ayrı toplama sistemi yetersiz kaldığından,   yönetmelikte belirlenen kotalara ulaşmak için anlaşmalı olan belediyelerin gösterdikleri yerlere cam kumbarası konmakta ancak buna karşın cam ambalajın büyük bir bölümü evsel atıklarla birlikte depolama alanlarında toprağa gömülmektedir.

Çözüm Önerileri

   1- AAKY’de yer alan geri kazanım hedefleri, AB’nin  94/62/EC ‘’Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Direktifi’nde’’ olduğu gibi, “Genel (malzemelerden bağımsız) Geri Kazanım Hedefi”, “Genel (malzemelerden bağımsız) Geri Dönüşüm Hedefi” ve “Malzemelere Göre Geri Dönüşüm Hedefleri” olmak üzere üç başlık altında düzenlenmelidir. Bu hedefler, cam da dahil tüm ambalaj malzemeleri için AB direktiflerine uyumlu hale getirilmelidir.

  2-    Bilindiği gibi içecek sektöründe kullanılan cam ambalajlı ürünlerin büyük bir bölümü otel, restoran, bar ve kafelerde(HORECA) tüketilmektedir.  Buralardan çıkan cam ambalaj atıkları, organik atıklardan ayrılmadan evsel atıklarla birlikte çöp kutularına aktarılıp, oradan da düzenli depolama alanlarına götürülerek toprağa gömülmektedir. Bu ekonomik bir kayıptır. Bu kaybı önlemek için HORECA’lara, işletmelerinden çıkan cam ambalaj atıklarını ayrı bir yerde toplama ve buradan çıkan atıkları da LF’lara vermeleri zorunluluğu getirilmelidir.
  
 3-  Özellikle cam ambalaj için yürürlükteki ‘’lisans verme ölçütleri’’ gözden geçirilmeli, toplama ve ayırma işi birbirinden ayrılmalı, geri dönüşüm işinin ise bu konuda uzmanlaşmış firmalar tarafından yapılması özendirilmelidir.  

 4- Büyük şehir belediyeleri, ilçe belediyelerince düzenli depolama alanlarına gönderilen evsel atıklardan ton başına belli bir bedel almaktadırlar. Kaynağında ayrı toplama  yapılmayan bölgelerden çıkan cam ambalaj atıkları, evsel atıklarla birlikte belediyelerin düzenli depolama alanlarına gönderilmektedir. Cam, benzer işlevi gören öteki ambalajlara göre daha ağır bir malzemedir. Söz gelimi 0.200 cc’lik bir madensuyu şişesinin ağırlığı ortalama olarak 135 gram, ülkemizde 2014 yılı içinde maden suyu için kullanılan cam ambalaj miktarı ise; yaklaşık 500 bin tondur. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu ambalajların büyük bir bölümü evsel atıklarla birlikte taşındığı için, fazladan bir ağırlık oluşturmakta ve belediyelerin ton başına ödedikleri bedelleri artırmaktadır. Belediyeden belediye değişmekle birlikte düzenli depolama alanlarına getirilen evsel atıklardan alınan bedel, ton başına ortalama 40 TL’dir. Ayrıca bu rakama, en az bu kadar da toplama maliyeti eklemek gerekir. Belediyeleri, özellikle cam ambalajı kaynağında ayrı toplamaya yönlendirmek için düzenli depolama alanlarına getirdikleri evsel atıklardan alınan ton başına bedeli artırmak bir çözüm olarak önerilebilir. Bu durumda ton başına daha fazla bedel ödemek istemeyen belediyeler, nispeten ağır olan cam ambalajı evsel atıklara karıştırmadan, kaynağında ayrı toplama yöntemini seçeceklerdir.

  5- Şu bir gerçek ki; kaynağında ayrı toplama her belediyede yönetmelikte çizilen çerçeve dahilinde, gereği gibi yapılamamaktadır. Elbette bunun nedenleri arasında, belediyelerin ekonomik gücü, coğrafi konumu, beldede yaşayanların yerleşim biçimi ve tüketim alışkanlıklarının farklı olması sayılabilir. Bu sistem yerleşinceye kadar evsel atıkların içine şu ya da bu şekilde karışan cam ambalajların, her türlü sağlık önlemi alınıp, uygun teknolojiler kullanılarak düzenli depolama alanlarında evsel atıklardan ayrılarak belgelendirmede kullanılması sağlanmalıdır

.6-  Coğrafi bölgelerimiz dikkate alınarak lisanslı cam geri dönüşüm firma kapasitesinin arttırılması ve mevcut teknolojilerinin yenilenmesi için, Bakanlığımız eşgüdümünde, yetkilendirilmiş kuruluşların ve ilgili ekonomik işletmelerin katılımıyla çalışmalar yapılmalı, AB, vb. fon olanaklarını araştırarak ortak projeler hayata geçirilmelidir. Bunun için paydaşların bir proje grubu oluşturması uygun olacaktır.

7- Nüfusları aynı olsa bile beldeler arası ekonomik gelişmişlik ve tüketim alışkanları vb. hususlar, bir birlerinden çok farklıdır. Söz gelimi, gelişmiş bir beldeden çıkan cam ambalaj miktarı, ekonomik olarak nispeten daha geri olan bir beldeden daha fazladır. Eşdeğer nüfus ölçütü belirlenirken belde nüfusunun yanı sıra gelişim düzeyi ve tüketim alışkanlıkları da dikkate alınmalıdır.

Sonuç
Mevcut yönetmelik çerçevesinde, cam ambalajın kurallara uygun olarak belgelendirilmiş geri dönüşümünün sağlanması, gelecekte de bir sorun olarak karşımıza çıkacaktır. Bu nedenle yukarıda açıkladığımız çözüm önerilerinin hazırlanacak yeni yönetmelikte dikkate alınmasının bu sorunun çözümü için gerekli olduğu kanısındayız.

(*)Bu makale ÇEVKO Dönüşüm Dergisi’nin 2015-1-18. sayısında ve Drinktechmarket dergisinin Eylül 96. sayısında yayınlanmıştır.

(**)Burada sadece ÇEVKO’nun belgelendirdiği cam miktarı dikkate alınmıştır.