14 Haziran 2019 Cuma

Bath





BATH- İngiltere 

Dünyanın en iyi korunmuş Roma hamamına ev sahipliği yapan kent

Bana göre; sadece yönettiği toprak büyüklüğü ile değil, uygarlığı ile de dünyanın en büyük imparatorluğudur Roma İmparatorluğu... Yönettiği her ülkeye sadece askerini değil, kendi yönetim sistemini, yasalarını ve uygarlığını da götürmüştür çünkü...
Bath
Kızım,
-''Baba Londra'ya geldiğinizde sizi Bath'a götürelim'' demişti. 
Doğruyu söylemek gerekirse; o zamana kadar Bath'ı TV'deki belgesellerden edindiğim bilgilere dayanarak sadece Roma Hamamı olarak biliyordum. Alışkanlığımdır; bir yeri ziyaret etmeden oraya ilişkin bilgi edinirim.
Ziyaretim öncesi hakkında bilgi edindiğim ve bu yazıma konu olan  Bath, sadece Roma Hamamı'na ev sahipliği yapan bir yer  değil; üniversitesi, kamu binaları, dinsel yapıları, festivalleri ile tarihsel kimliğinden ödün vermeden bu güne ulaşmış çağdaş bir kentmiş...
Bath

Tarihte Kısa Bir Yolculuk
Bath'ın tarihi İngiltere'yi  İS 43 yılında işgal eden Romalılarla başladı desem yanlış olmaz. Hatta bu tarihi Roma Hamamı'nın yapıldığı İS 60 yılına taşısak da yanlış bilgilendirme yapmış olmayız. Çünkü o zamana kadar keşfedilmemiş, bilinse de önemsenmemiş olan kaplıca alanı üzerine yapılan Roma Hamamı, bu gün hayranlıkla gezdiğimiz Bath kentinin toprağa atılmış ilk tohumudur. 
Romalılar  İngiltere'de yaklaşık 350 yıl hüküm sürmüşler. Sonrasında Saksonların, Vikiglerin ve Normanların istilasına uğrayan Bath, bu istilaların getirdiği yıkımlara karşın gelişmeye devam etmiş, özellikle ''deli kral'' olarak anılan III. George döneminde yapılan yatırımlarla bu gün hayranlıkla izlediğimiz Kent ortaya çıkmıştır.  Avon Nehri kıyısında yer alan Bath, sakin sokak ve caddelerinin her iki yanında inci misali dizilmiş, insana 19 yüzyılda yaşıyormuş duygusu veren tarihsel binaları, yemyeşil doğası ile insana huzur veren bir kent. 1987da UNESCO tarafından ''Dünya Mirası Listesi'ne '' alınan Bath, Londra'nın yaklaşık 150 km. güney batısında yer alıyor.
Bath'ı anlatmadan şunu söylemeliyim: Kent'e ilk ayak bastığımda kendimi İngiltere'de değil İtalya'nın bir kentinde yürüyorum duygusuna kapıldım.

Nerelere Gidilir
Bath'da Roma Hamamı'nı sona bırakarak, gezilip görülmesi gerekli yerleri Royal Cresent'den (Kraliyet Hilali) başlayarak anlatmaya çalışayım.

Bath'ın  sırtını dayadığı küçük bir tepede konuşlanmış olan Royal Cresent ilk yapıldığında adı sadece crsentti. Royal sanı sonradan eklendi), 1767 ve 1775 yılları arsında dönemin mimari geleneğine (Georgian *) uygun olarak  mimar John Wood ve oğlu John Wood tarafından planlanmış ve hizmete alınmıştır. 

Royal Cresent , Roma mimarisini temel alan, Palladiyan mimari biçemine göre yapılmıştır. Yaklaşık 150 metre uzunluğunda olan, ayça (hilal) şeklindeki ön cephesinde 114 iyon tipi sütun bulunmaktadır.


Royal Cresent- Ön Cephe ve Royal Victoria Park.
 Royal Victoria Parkı'nın çim alanına bakan ön yüzünden tek bir blok görüntüsü veren binanın arka cephesi bir birinden bağımsız 30 teras evden oluşmaktadır.
Royal Cresent'in arkadan görünüşü. Binayı bu açıdan görüntülemem mümkün olmadığı için, Okuyucuya RC hakkında bilgi vermesi için bu fotografı Googl'dan aldım.
Royal Cresent'i oluşturan teras evlerin bazıları, zaman içinde mülk sahipleri tarafından kiraya verildi, bazı evler lojman olarak kullanıldı. İkinci Dünya savaşı sırasında bir bölümü Alman bombardımanıyla yıkılsa da, savaş sonrası onarıldı.
Royal Cresent Hilal'in Ucu

Tarisel süreçte bir çok ünlünün yaşadığı Royal Cresent'n bir bölümü hotel-spa olarak, teras evlerden biri de müze olarak hizmet vermektedir. Zaman zaman bazı filmlerin çekildiği , kent merkezinden de görülebilen bu yapıyı içine girmeseniz de  mutlaka yakınından görün
ADRES: 1 Royal Cresent ba1 2 LR

Bath Abbey
15. YY sonlarında eski bir Norman kilisesinin kalıntıları üzerine inşa edilen ve başlangıçta bir manastır olarak hizmet veren Bath Abbey, VII, X,XII ve XVI. yüzyıllarda onarım görmüş ve bu günkü görünüşüne, 1860 yılında yapılan onarım  sonucunda ulaşmıştır. Anglikan cemaati tarafından kullanılan ve Gotik mimari biçemli kilisenin daha sonra yapılan eklenti ve onarımlarında da özü bu biçeme dayanan mimari anlayışa sadık kalınmıştır.
Kilise St.Paul ve St. Pier'e adanmıştır.
Bath Abbey



Bir çok gotik kilise de olduğu gibi Bath Abeey'in planı da haç şeklindedir. Aynı anda 1200 kişinin ibadet ettiği kilisede dinsel etkinliklerin yapılmasının yanı sıra  konferanslar ve klasik müzik konserleri verilmektedir. 


Bath Abbey-Aydınlık ve Ferah
Bath Abey, Kara Avrupası'nda gezdiğim gotik biçemli bir çok kilise ve katedralden çok daha aydınlık ve ferahtı.

Ayrıca kilisenin her biri  sanat eseri olan 
vitraylarının güzelliğinden de söz etmesem olmaz.

Yerdeki ve  duvarlardaki mermer plakalara işlenmiş isimler ve şekiller dikkatimi çekti. Sordum; bu şekil ve isimler bazı tarihsel olayların betimlenmesinden ve buradaki ünlülerin isimlerinden oluşuyormuş.

Kiliseye giriş için hiçbir bedel ödemiyorsunuz, ama kapıdaki görevlinin bakışı ise'' Hemşehrim giriş beleş ama sen yine de 3-5 paound at bağış kutusuna'' der gibi.

Ben görevli ile göz göze gelmeden '' I'll pray-dua edeceğim '' deyip geçtim.
Siz de öyle yapın.

Ziyaret saati hafta i,çi 09.30-17.00 arası.

Adres:Bath BA1 1 LT


Pulteney Bridge 

Bath'ın içinden geçen Avon Nehri üzerindeki  45 metre uzunluğundaki taş köprünün yapımına 1769 yılında başlanmış,  Köprü 1174 yılında hizmete girmiştir .
Pulteny Bridge
Andrea Palladio'nun evrimleştirdiği klasik mimari kaynaklı Palladyan biçemli köprünün mimarı Robert Adamdır. Üzerinde karşılıklı küçük dükkanlar bulunan  köprü, Floransa'daki Ponte Vecchio'nun küçük bir örneği gibi geldi bana.


Adres: Bridge St.Bath BA2 +AT
Roma Hamamı Ana Giriş


The Roman Bath
Roma Hamamı, İS 43 yılında İngiltere'yi işgal eden ve bu ülkede yaklaşık 350 yıl egemen olan  Romalılar tarafından, bu bölgede bulunan bir kaplıca üzerine 68 yılında kurulmuştur.  Adını, Celtic'in koruyucu Tanrıçası Sulis'e adanan bu hamamdan alan Bath ise, bu kaplıcanın çevresinde gelişmiştir. Roma Hamamı zaman içinde bir çok yıkıma uğramış, içinde bulunan tapınak bağnaz hıristiyanlarca yıkılmış ancak 1894-1897 yılları arasında Kraliçe Victoria'nın buyruğu ile mimar Jhon Wood ve aynı adı taşıyan oğlu tarafından büyük bir onarımdan geçmiş ve bu güne ulaşmıştır.
Havuz
Hamam, Neo Klasik ve Victorian mimari biçeminde olup 4 bölümden oluşuyor.

Kutsal Kaynak


Birinci bölüm ''Kutsal Kaynak', suyun ilk çıktığı yer. Hamamdaki suyun 46 derece olduğunu söyleyenler, suyun bu kaynaktan çıktığı andaki sıcaklığını kastetmiş olmalılar. Kaynaktan çıkan su , daha sonra  kanallar ve kurşun borularla buhar odalarına, alttan ısıtmalı odalara, hamam bölümüne ve havuza taşınıyor.


Kaynaktan Çıkan Saıcak Su Kanallar ve Kurşun Borular Aracılığı ile Hamamın Çeşitli Bölümlerine Taşınıyor.

Hamamın İkinci bölüm ise, bir pağan tapınağından oluşuyor. Anladığım kadarıyla insanlar buraya önce şifalı suya girerek bedenlerini, daha sonra da tapınakta tapınarak ruhlarını sağaltmak amacıyla geliyorlarmış. 
The Roman Roof'dan Havuza Üstten Bakış

3. Bölüm İse Hamam ve Havuzdan oluşuyor. Önceleri üzeri kapalı olan 1,5 metre derinliğindeki havuz, yaklaşık 15X30 metre boyutunda. 
4. Bölüm ise müze. Burada onarımlar sırasında ortaya çıkan yapıtlar sergileniyor.
En sonda ise bu tip yerlerin olmazsa olmazı; hediyelik eşya satan bir dükkan sizleri bekliyor.
Hamam çok ilginç; dolaşırken, '' bu köşeden olmasa bile mutlaka şu köşeden bir Romalı ile karşılaşırım '' duygusuna kapılıyorsunuz.
Hamamı Dolaşırken Kısa Video Filmleri İle Gezdiğiniz Bölümle İlgili  Orasının Ne maçla Kullanıldığını Anlatıyorlar. Burası Kadınlar Hamamı



Ülkemizde de benim ziyaret ettiğim, Roma egemenliği sırasında yapılmış hamamlar var. En ünlüsü Ankara'daki Roma hamamı. Girişinde ''Roma hamamı'' yazmasa oranın ne olduğunu anlayamazsınız. İkincisi Niğde Adana yolu üstünde;sadece havuzu kalmış... Üçüncüsü de Yozgat'ın Sarıkaya ilçesinde...  Bunların hiç birine değerleri ölçüsünde sahip çıkmamışız. Lafı sözü uzatmadan yazayım, Bath'ın nüfusu yaklaşık 90 bin,The Roman Bath'ı ise yılda 3.8 milyon kişi ziyaret ediyor. Artık ne demek istediğimi siz anlayın.
Bu arada insanların yıllarca şifa aradığı Roma Hamamı'nda  kullanılan suyun geçtiği
The Roman Bath, Maket, Özgün Hali.
boruların kuşundan olması dikkatimi çekti.

Roma Hamamına girişin hediyesi yetişkinler için hafta içi 20, hafta sonu 22 pound.
Adres: Stal St. Bath BA1 1LZ UK

Bath'da başka nereler görülebilir?
Bath, yürüyerek bile bir günde gezilebilecek  kadar küçük bir yer. Sakin ve temiz sokakları, yemyeşil parkları ile insana huzur veren bir kent. Kent'de bir çok park var. Royal Victoria Parktan söz etmiştim. Görmeniz gereken iki park adı daha vereyim. Biri Sydney Garden, öteki ise Prior Park.
Bath'ın Çevresi İnsana Huzur Veren Yemyeşil Parklarla Çevrili
Müze gezme merakınız varsa, The Countess of Hantigdon's Chapel, The Pragon, The Vinegards, Bath BA1 5NA adresindeki  Museum of BatH Architecture'ı önerebilirim.


Alış Veriş
Bath alış verişte, alış veriş tutkunlarını pek tatmin edecek olanaklar sunmuyor. Bunun önemli nedenlerinden biri hiç kuşkusuz Kent'in küçük, öteki ise bana göre en önemlisi burayı ziyaret edenlerin önceliğinin alış verişten çok Roma Hamamı olması. Bu arada Kent'in Londra'ya da yaklaşık 150 km mesefede olduğunu unutmamak gerekir
Markets
Ancak ben alış veriş yapmadan duramam diyenler için, Kent'in dışındaki Shout Gate Centre adlı alış veriş merkezini önerebilirim. Orası uzak diyenler  The Corridor'u ziyaret edebilirler.
Markets

Benim önerim ise; küçük dükkanların sıralandığı Markets. İçinde aklınıza gelebilecek her türlü hediyelik eşya var. Ayrıca kurulduğu güne rast gelirseniz. Quen Square'de kurulan ve tezgahlarda eski eşyanın, yöresel yiyeceklerin ve tekstil ürünlerinin satıldığı bit pazarını da ziyaret edebilirsiniz.
Tüm bunlar alış veriş tutkunuzu kesmediyse; Walcot Street'de bir tur atın derim.


Resim yazısı ekle

Ne yenir Ne içilir.
Bath'da illa da şunu yiyin , şunu için diye önereceğim bir şey yok. Burada Hint mutfağını da ,Tayland mutfağını da bulabilirsiniz. '' Neden İngiliz mutfağını saymadın diyenler'' için bir not: İngilizlerin bir mutfağı yok. Sadece balığı denizden, patates kızartması da Fransılardan olan ''fish and Ccips'leri'' var. Bir yemekle mutfak olmaz anlayacağınız.
İçeck de ise benim tercihim, Ale birası . Yanlış bilmiyorsam bu bira da İrlanda kökenliymiş

Bath'a Nasıl Gidilir
Türkiyeden Bath'a hava yoluyla doğrudan gidemiyorsunuz. Ancak Londra'ya gidip oradan tren ve otomobille ulaşabilirsiniz. 
Londra Bath arası yaklaşık 150 km. Araba ile Londra'dan çıkış yerinize göre 1.5 ile 2 saat arası sürüyor.
...........
Haziran 2019
(*)  Bath ile ilgili kimi yazılarda Georgian Mimarisi Gürcistan Mimarisi olarak çevriliyor. Buaradaki Aslı Georgian Dönemi mimarisi olacak (ııı. George dönemi.)




Bath'ın küçük, ziyaretçi dostu merkezi, yemek ve içmek için yerlerle doludur, ayrıca İngiltere'deki en iyi bağımsız mağazalardan bazılarıdır ve onu ideal bir şehir tatili haline getirmektedir. Kendinizi Bath'in dikkat çekici müze ve galeri koleksiyonuna bırakın ve yıl boyunca sürecek festivallerin, tiyatroların, müziğin ve sporun tadını çıkarın.
Bath'in çarpıcı bal rengindeki Gürcü mimarisi doğruca Jane Austen romanından geliyor - vurgulanan ikonik Kraliyet Hilal ve görkemli Sirk. Stonehenge, Avebury ve Longleat Safari Parkı gibi ilgi çekici yerlerin yanı sıra, keşfedilecek muhteşem Somerset kırsalının da bulunduğu şehrin ötesinde görülecek çok şey vardır.
Görülecek çok şey olduğu için, bir gecelik konaklamaya davet etmeye değer - lüks oteller ve büyük Gürcü misafirhaneleri ya da rahat kır evleri ve şık merkezi daireler arasından seçiminizi yapın. Daha sakin bir ziyaret için, şehrin farklı bir tarafının tadını çıkarmak için hafta ortası kalın.

...........................................................................................................










Bath'ın küçük, ziyaretçi dostu merkezi, yemek ve içmek için yerlerle doludur, ayrıca İngiltere'deki en iyi bağımsız mağazalardan bazılarıdır ve onu ideal bir şehir tatili haline getirmektedir. Kendinizi Bath'in dikkat çekici müze ve galeri koleksiyonuna bırakın ve yıl boyunca sürecek festivallerin, tiyatroların, müziğin ve sporun tadını çıkarın.
Bath'in çarpıcı bal rengindeki Gürcü mimarisi doğruca Jane Austen romanından geliyor - vurgulanan ikonik Kraliyet Hilal ve görkemli Sirk. Stonehenge, Avebury ve Longleat Safari Parkı gibi ilgi çekici yerlerin yanı sıra, keşfedilecek muhteşem Somerset kırsalının da bulunduğu şehrin ötesinde görülecek çok şey vardır.
Görülecek çok şey olduğu için, bir gecelik konaklamaya davet etmeye değer - lüks oteller ve büyük Gürcü misafirhaneleri ya da rahat kır evleri ve şık merkezi daireler arasından seçiminizi yapın. Daha sakin bir ziyaret için, şehrin farklı bir tarafının tadını çıkarmak için hafta ortası kalın.
Bath'ın küçük, ziyaretçi dostu merkezi, yemek ve içmek için yerlerle doludur, ayrıca İngiltere'deki en iyi bağımsız mağazalardan bazılarıdır ve onu ideal bir şehir tatili haline getirmektedir. Kendinizi Bath'in dikkat çekici müze ve galeri koleksiyonuna bırakın ve yıl boyunca sürecek festivallerin, tiyatroların, müziğin ve sporun tadını çıkarın.
Bath'in çarpıcı bal rengindeki Gürcü mimarisi doğruca Jane Austen romanından geliyor - vurgulanan ikonik Kraliyet Hilal ve görkemli Sirk. Stonehenge, Avebury ve Longleat Safari Parkı gibi ilgi çekici yerlerin yanı sıra, keşfedilecek muhteşem Somerset kırsalının da bulunduğu şehrin ötesinde görülecek çok şey vardır.
Görülecek çok şey olduğu için, bir gecelik konaklamaya davet etmeye değer - lüks oteller ve büyük Gürcü misafirhaneleri ya da rahat kır evleri ve şık merkezi daireler arasından seçiminizi yapın. Daha sakin bir ziyaret için, şehrin farklı bir tarafının tadını çıkarmak için hafta ortası kalın.
Bath'ın küçük, ziyaretçi dostu merkezi, yemek ve içmek için yerlerle doludur, ayrıca İngiltere'deki en iyi bağımsız mağazalardan bazılarıdır ve onu ideal bir şehir tatili haline getirmektedir. Kendinizi Bath'in dikkat çekici müze ve galeri koleksiyonuna bırakın ve yıl boyunca sürecek festivallerin, tiyatroların, müziğin ve sporun tadını çıkarın.
Bath'in çarpıcı bal rengindeki Gürcü mimarisi doğruca Jane Austen romanından geliyor - vurgulanan ikonik Kraliyet Hilal ve görkemli Sirk. Stonehenge, Avebury ve Longleat Safari Parkı gibi ilgi çekici yerlerin yanı sıra, keşfedilecek muhteşem Somerset kırsalının da bulunduğu şehrin ötesinde görülecek çok şey vardır.
Görülecek çok şey olduğu için, bir gecelik konaklamaya davet etmeye değer - lüks oteller ve büyük Gürcü misafirhaneleri ya da rahat kır evleri ve şık merkezi daireler arasından seçiminizi yapın. Daha sakin bir ziyaret için, şehrin farklı bir tarafının tadını çıkarmak için hafta ortası kalın.
Bath'ın

12 Haziran 2019 Çarşamba

Hocam Bizim Oraya Ne Zaman Geliyorsun


Hocam Bizim Oraya Ne Zaman Geliyorsun ?


     Adana'ya taşınalı bir kaç ay olmuştu. Kiraladığım ev, genelde orta halli ailelerin oturduğu bir mahallede, iki otomobilin ancak yan yana geçebileceği genişlikte ve ana caddeye bağlantısı olan daracık bir sokaktaydı. Sokağın her iki yanında, kaldırım niyetiyle yapılmış, ama kaldırım olduğunu kanıtlamak için deyim yerindeyse 'bin şahit gerektiren’ en fazla 50 cm genişliğinde yükseltiler vardı. 

     Belediye temizlik işlerinin ilgi alanına (!) pek girmeyen sokağımızın her iki yanında biriken toz- toprak, yabani otlar için bitek bir araziye dönüşmüştü. Eee! Arazi bitek olur da ot yetişmez mi? Hem de yetişkin bir adamın bel seviyesine ulaşacak kadar... Hadi biraz abartayım; bizim sokağa girdiğinizde, evleri görmezden gelirseniz, her iki yanı yabani otlar ve çiçeklerle bezenmiş bir dağ yolunda yürüyüşe çıkmış gibi hissederdiniz kendinizi.                                                        ***

     Çocukluğum Adana'da geçtiği için iyi bilirim; komşular arasında arada bir,

     ‘'Zibilini (1) niye bizden yana süpürdün kele bacım !'' diye başlayan ,     Öte'ön (2) senin gız da bizden tarafa yığmıştı zibilini' diye devam eden ama kısa sürede sonlanan ağız dalaşı olmasına karşın herkes evinin önünü süpürür, çöpleri bir araya toplar, belediyenin tek atla çekilen iki tekerlekli, gri renkli  çöp arabasını beklerdi. Çöp arabasının hangi sokağa girdiğini, arabadaki çürümüş çöplerin sokaklarda bıraktığı pekmez kıvamındaki izlerinden anlardınız. 

 

     Bir cumartesi günü kahvaltıdan sonra eşime,

     ''Var mısın? Bizim evin önünden başlayarak yol kenarlarındaki otları ve birikmiş toprakları temizlemeye'' dedim.

     ''?''

     ''Böylelikle hem sokağı temizlemiş, hem de komşulara örnek oluruz. Şimdilerde unutulmuş olan 'herkes kendi evinin önünü süpürürse; bütün mahalle temiz olur' sözünü bir kez daha anımsatır, onlara güzel bir mesaj vermiş oluruz. Ne de olsa okumuş yazmış, aydın insanlarız.’’

     ''İyi de kazma kürek?''

     ''Ev sahibinden isteriz, bir de el arabası bulduk mu tamamdır.''

     Hafta sonu olduğu için sokak tenha; anlaşılan komşularımız henüz uyanmamışlar.

     Temizliğe  bizim evin önden başladık.

     Ben yol kenarındaki otları kesiyorum, eşim onları kürekle arabaya doldurup yakınımızdaki boş arsaya döküyor. Üç yaşındaki kızım ise, elindeki plaj küreği ve kovasıyla bize yardım etme gayretinde...

     Bizim evin önünü henüz temizlemiştik ki; yanımıza ilk gelen DDY'dan emekli karşı komşumuz oldu.

     ''Günaydın hocam, kolay gelsin, ne yapıyorsunuz?

     Ne yaptığımız ayan beyan ortada.

    Kan ter içindeyim. Sonbahar olmasına kaşın Adana'nın  yakıcı güneşi tepemde; terim, ensemden kuyruk sokumuma ha ulaştı, ha ulaşacak. 'Elinin körü’ demem gerekiyor ama efendice tavırları olan komşuma böyle bir yanıt vermem bana yakışmaz.

     ''Günaydın, gördüğün gibi...''

     ''Elinize sağlık. Ben ekmek almaya bakkala gidiyorum, kahvaltıdan sonra yardıma gelirim.’’

     DDY emeklisinin bu yanıtından sonra, az önce onun hakkındaki düşüncemden utandım. Demek ki halkım yapılan iyi şeylerden gerekli mesajı alıyor.

     Elimdeki kazmaya daha bir  iştahla sarıldım.

 

     Öğle yemeği için mola verdiğimizde sokağın her iki yanından yaklaşık 20-25 metrelik bir alanı temizlemiştik. Bu süre içinde komşu çocuklarının ilgi odağı olduk. Her biri 5'er ,10 'ar dakika kadar bize yardımcı oldular ama çabuk sıkıldılar. 

     Sokaktan geçenlerden bize şöyle bir bakıp, dudak bükenleri mi ararsın, ‘kolay gelsin hocam elinize sağlık’ diyenleri mi ararsın, yok kazmayı şöyle tut, küreği böyle yap diye akıl verenleri mi...

     ''Ulan imansızlar! Hadi selam verip geçenleri anladım, ama size ne oluyor? Bir de komşu olacaksınız. Akıl vereceğinize bir kürek alıp hiç olmazsa kendi evinizin önünü temizleseniz ya! Yok; illa akıl verecekler...''

     Ben yapı olarak çabuk sinirlenen; Adana tabiriyle 'osuruğu cinli biriyim'.

     Olup bitenin yüzümdeki etkisini fark eden eşim, 'sakin olmamı, bu gün olmazsa yarın insanların bize katılarak, en azından kendi evlerinin önünü temizlemeye başlayacaklarını' söyleyerek beni sakinleştirmeye çalıştı.

     O günün sonunda yolun her iki yanında yaklaşık 50-60 metrelik bir alanı otlardan ve topraktan arındırmıştık. Yolun hiç olmazsa bir bölümünün eli yüzü açılmıştı.

     Ertesi gün pazardı.

     Bir gün öncesi kazmayı küreği çıplak elle kullandığımız için eşimin de benim de ellerimiz hafif tertip su toplamıştı. Evde bu iş için kullanacağımız eldiven yok. İlk fırsatta eldiven almaya karar verip, işe yeniden koyulmadan önce, önlem olarak ellerimize birer çorap geçirdik, eldiven yerini tutmasa da hiç yoktan iyidir diye düşünmüştük.

 

     Ekipten ilk fireyi o gün verdik. Kızım geleceği gördüğü için mi bilmiyorum,

     ''Baba ben meşajı daha sonra veririm'' deyip bize katılmadı. 'O daha çocuk, vereceğimiz mesajın önemini anlamayabilir' deyip üstünde durmadım.

     Ha gayret! İşe yeniden koyulduk. 

 

     Öğleye doğru sokak yeniden kalabalıklaşmaya başladı. Biz debir gün önceki kadar olmazsa bile, önemli miktarda temizlik yapmıştık.

     Selam verip geçenler, kolay gelsin dedikten sonra, bir süre başımızda dikilip, amacımızın ne olduğunu anlamaya çalışanlar... 

     Anlayacağınız halkımın davranışlarında dünden bu güne değişen bir şey yok.

     Necip Türk Milleti kendilerine vermeye çalıştığımız 'mesajı' almamakta direniyor. Olsun, onlara örnek olma  arzumdan henüz vazgeçmiş değilim.      Toplumu bir hedef etrafında toplamak, onları harekete geçirmek kolay değil; bunun ayırdındayım...

     Öğle yemeği için ara vermeyi kararlaştırdığımız sırada, bizim evden 4-5 ev ötedeki büyücek, bahçeli bir evde oturan, geçen yıl piyangodan ikramiye kazandığı söylenen, Melek Girmez'de (3) gıda toptancılığı yapan, arada bir selamlaştığımız komşumuz yanımıza geldi.

     '' Kolay gelsin hocam, elinize sağlık, hak'katen çok güzelleşiyor sokağımız.'' 

     ''Sağ olun, sokağımız temiz olsun istedik.''

     '' Valla bravo'' dedi piyango zengini komşum. ''Bizim evin önüne ne zaman gelirsiniz' hocam!'' 

     Allahtan yemek molası için eve yönelmiş, küreği el arabasında bırakmıştım.

     Eşim niyetimi anlamış olacak, tüm sakinliğiyle, adama

     ''İnşallah önümüzdeki hafta'' dedikten sonra beni ardımdan bahçe kapısından içeri itti.

Öğle yemeğinde hiç konuşmadık. Masayı toplarken, kızım bana döndü.

    ''Baba!  Şimdi ben de sizinle komşulara meşaj vereceğim'' dedi.

Sevgi dolu gözlerle ona baktım,

     '' Onların iletişim kanalları kapalı kızım. Ne kadar uğraşsak mesajımızı almıyorlar. Belki daha sonra...''

     Soran gözlerle bana baktı...

     Benden bir yanıt alamayınca

    ''Anne, anne!'' deyip mutfakta bulaşık yıkayan annesinin yanına gitti.

Akıllı kızdır, büyük ihtimalle bana soramadığı 'iletişim kanalları kapalı’ sözünün ne anlama geldiğini '' soracaktır annesine.

-----

Haziran 2019-İstanbul

-----

1-Zibil :Çöp

2-  Öte'ön: Geçenlerde

3- Melek Girmez; Genellikle gıda toptancıların toplu olarak bir arada bulunduğu, kent merkezinde bir bölge.