31 Temmuz 2012 Salı

Thailand

Hem uzak hem doğu..
Uzak doğunun gizemli ülkesi

THAİLAND

Eğer bir gün Thailand'ı ziyaret etmiş birileri ile karşılaşırsanız,onlara şu soruyu yöneltmenizi öneririm:'Sizi orada en çok neler etkiledi?'Sorunuzu yanıtlayacakların etkilendikleri farklı şeylerin arasında tek bir şeyin herkesçe paylaşıldığını fark edeceksiniz:''İnsanların gülümseyen yüzü...''

Yaklaşık dokuz saat süren yorucu bir yolculuktan sonra uçağımızın tekerlekleri Bangkok  Havalananının Pistine değdiğinde,Thailand'a ilişkin bilgilerimi bir kez daha gözden geçirdim.Ama bir ülke hakkında ne kadar bilgi sahibi olursanız olun,attığınız ilk adımdan,aldığınız ilk soluktan sonra ''oraya'' dair pek de bir şeyler bilmediğinizin ayırdına varıyorsunuz.Söz gelimi;önceden tahmin ediyor olmama karşın Bangkok'a ayak basar basmaz beni karşılayan ilk şeyin sıcak ve nemli bir hava olması ,bu yargımı bir kez daha doğruladı.Çünkü;çok değil, yaklaşık 10 saat kadar önce yoğun bir kış mevsimini yaşayan İstanbul'da hava sıcaklığı 2-3 derece idi.

PATTAYA:
Eğlencenin merkezine seyahat...

Otobüsümüz hava alanından ayrıldıktan sonra ,yemyeşil tarlaların ,tropik ağaçlardan  oluşan ormanların içinden geçen düzgün  bir otoyolu izleyerek  Pattaya'ya ulaştığında ;çevremizi izlemekten, iki saat kadar süren yolculuğun nasıl geçtiğinin ayırdına varamadık.Pattaya,Phuket'le birlikte Thailand'ın gözde turistik merkezlerinden biri.Güney Çin Denizi kıyısındaki bu kent,daha çok,tatillerinde eğlence(!) arayan yabancılar  tarafından yeğleniyor.Zaten eğlence merkezi olmasının başlangıcı da 2. Dünya Savaşına kadar gidiyor.Savaş sırasında ,askerlerini moral iznine göndermek isteyen ABD Ordusu burayı keşfediyor ve eğlence(!) başlıyor...
Kentin kıyıdan uzak yerleşim yerlerini bir an için görmezden gelirseniz;kendinizi Akdeniz ve Ege kıyılarındaki tatil yörelerinde sanabilirsiniz.Pattaya'nın güney kumsalına paralel olarak uzanan''shout beach road-yürüyüş yolu'',Bodrum'daki ''barlar sokağının' bir benzeri...Tek fark ,bu yolda rastladıklarınız kişilerinin çoğunun kısa boylu ve çekik gözlü olmaları...
Kent'in ünlü eğlence yerleri;barları,masaj salonları alış veriş mekanları bu caddenin üzerinde...Burada sıkılmadan saatlerce dolaşabilirsiniz.Eğer yürümekten yorulduysanız;yaklaşık 5 usd'ye ayak masajı yaptırabilir ya da bu sokakta çokça bulunan barlardan birine girip geleneksel Thai Birası Singha'yı içerken yaşlarını asla kestiremeyeceğiniz Thai Kızları ile tanışabilirsiniz. Tanışmak için bir girişiminiz olmazsa bile;Thaili Kızlar bu fırsatı sizin için yaratacaklardır(!).

Bu caddede,birçok ünlü ayakkabı ve giyim  markaların Çin yapımı taklitlerinin yanı sıra orijinallerini de uygun fiyata bulabilirsiniz.Taklitlerde pazarlık şansınız var ama orijinal ürün satan mağazalarda pazarlık yapılmadığını belirtmeliyim.

Pattaya'da dolaşırken berber dükkanlarının gereğinden fazla olduğu dikkatlerinizden kaçmayacaktır.Bunun nedeni;Thaililerin saç-sakal traşına 'düşkün' olmaları değil;bazı ''turizm gönüllülerinin '' ,turistlere kılavuzluk edecek (!)ya da masaj yapacak(!)Thaili kızları kolaylıkla
bulmalarını sağlamaya yönelik hizmet aşklarıdır(!).

Ne yemeli?
Pattaya'da ,hemen hemen her turistik merkezde olduğu gibi dünya mutfağından örnekler sunan   bir çok restoran bulabilirsiniz.Damak zevkimize uymasa bile Thai Mutfağını hiç olmazsa bir kez deneyin derim... ama temiz bir restoranda.Ben ,erişteyi-nodule bir de orada tattım.Fiyatlar pahlı değil;iki kişi,bira dahil 20 usd'ye çıkabilirsiniz.
Burada her türlü tropik  meyveyi ve bu meyvelerden elde edilmiş meyve sularını tadabilirsiniz.Bizdeki gibi;sokak kenarlarında ya da kaldırımlarda tezgah kuran seyyar satıcılar ,meyveyi gözünüzün önünde sıkarak servis yapıyorlar .Ananas,Hindistan Cevizi,dragon friut,mango,duryan vb.en çok servis edilen ürünler.Duryandan uzak durun derim... çok kötü kokuyor...

Nereleri ziyaret etmeli?

Pattaya denince ilk akla gelen,kente çok uzak olmayan mercan adaları olmalı.Mavinin tüm tonlarının bileşkesi bir deniz,altın renginde kumsallar ve bu kumsalların hemen bitiminde başlayan tropik orman...
Bu görüntülere,konusu Güney Doğu Asya'da geçen flimlerde çokça rastladığınıza hiç kuşkum yok.Aylardan ocak olmasına karşın ,hava sıcaklığının 30 derece civarında olması;bizim gibi ocak ayını 'ocak ayı' gibi yaşayan ülke insanlarına güzel fırsatlar sunuyor.
Bu adalara ancak deniz motorları ile ulaşmak mümkün.Özel olarak motor kiralayabilirsiniz.Ayrıca dolmuş yapan motorlar da var.
Mercan adalarında yüzebilir,özel eğitmenler eşliğinde mercan kayalıklarında denize dalabilir ya da sörf yapabilirsiniz.Sırası gelmişken  denizdeki '' gel-git ''in burada, bizim denizlerimizden çok farklı gerçekleştiğini söylemeliyim.Deniz,kıyının yapısına göre, öğleden sonra başlayıp yaklaşık 50 metre kadar çekiliyor.Bu nedenle kumsaldan denize girmek için en uygun saatler,sabah saatleri...
Adalarda, uygun fiyatlarla yemek yiyebileceğiniz bulabilirsiniz.

Deveden büyük fil var(!)
Daha önceleri bir file bindiniz mi?Binmediyseniz;kente arabayla 15 dakikalık bir mesafede bulunan 'fil çiftliği'size bu olanağı sunabilir.Ben ilk kez bindim.Eğitilmiş fillerin üzerinde iki kişinin oturabileceği mahyalar  var.Fili ,filin boynuna oturmuş olan  sürücü yönetiyor.Mahyalara oturduktan sonra,elimize bir hevenk muz verdiler.Boşuna heveslenmeyin;muz sizin için değil.Fil huysuzluk yaparsa ona rüşvet olarak vermek için...Fil üstünde safari yaklaşık 45 dakika sürüyor,derelerden,dar yollardan ve cangıldan geçerek turu tamamlıyorsunuz.
Bu arada küçük bir uyarı!Filin üzerine ,filin hortumu yardımı ile binebilirsiniz.Ama bu hortumlu doğal biniş sırasında  'sıkça küçük kazaların ' olduğunu anımsatırım. En iyisi ,mahyaya bu iş için özel olarak yapılmış  sekiden  binmek.
Ayrıca yine kente uzak olmayan bir alanda kurulu timsah çiftliğini de ziyaret listenize almanızı öneririm.
Gerçek Thai Müziğini dinlemek ve geleneksel halk danslarını izlemek için Pattaya'da bir çok yer var.Ancak bunların en ünlüsü Alkazar.Tek sorun, bu gösteriler için giriş bileti sağlamak.Otelinizin resepsiyonundaki görevli küçük bir bahşiş karşılığında bu sorununuzu çözebilir;şayet söze 'savdikap-iyi akşamlar' diye başladıysanız...
Pattaya'yı bir de yüksekten seyretmek isterseniz,'Budha Hill'e' çıkmalısınız.Tepeye taksi ile de dolmuşla da ulaşabilirsiniz.Taksi ücretleri ucuz.Bu tepede 9.kral adına yapılmış güzel bir park da var.
Pattaya'da bir çok masaj salonu bulunmakta.Size önerim budist rahiplerin geliştirdiği gerçek Thai Masajını, bunun için özel olarak eğitilmiş uzmanların çalıştığı ciddi masaj salonlarında yaptırmanız.
Geleneksel Thai müziği eşliğinde  yaklaşık iki saat süren bu masajı yaparken Thaili Kızlar,elleri ,ayakları ile birlikte tüm vücutlarını kullanıyorlar.Bu masaj salonları için turizm bürolarından,otelinizdeki resepsiyondan bilgi alabilirsiniz.Palladium, masaj hizmeti veren salonların iyilerinden...
 Mercan Adası
 Mercan Adası Gel-Git
 Walking Street - Pattaya
 Fil Safarisi - Pattaya
Mercan Adası

Özgür insanların ve suların kenti

BANGKOK
Bilenler,''Eğer Thailan'dı yakından tanımak istiyorsanız Bankong'u mutlaka ziyaret edin '' derler.Gerçekten de Bangkok,dünyada tek bir kentini ziyaret ederek ,tüm o ülke hakkında  bilgi sahibi olacağınız ender kentlerdendir.Yemyeşil;göze batacak bir yükseltisi olmayan bir ovada kurulu 10 milyon nüfuslu kentte ,zenginle yoksul bir arada yaşıyorlar.Bu gözlemim size abartılı geliyor olabilir ama gerçek bu.Bir çok gökdelenin hemen yanı başında derme çatma konduları görürseniz hiç şaşırmayın.
Benim Bangkok'la ilgili ilk şaşkınlığım-buna düş kırıklığı da diyebiliriz-,mimaride oldu.Eğer, kentte bulunan bir kaç saray ve 550 civarındaki irili ufaklı tapınağı bir yana bırakırsanız;kendinizi,Thailand'lı turistlerin (!)yoğun ilgi gösterdiği bir batı kentinde sanabilirsiniz.Batı tipi mimari biçemi ,Yul Brayner'in ''Kral ve Ben '' filminde canlandırdığı V. Kral zamanında ;1870'li yıllarda uygulanmaya başlanmış.Kentte bir çok gökdelen var;bunların en ünlüsü 99 katlı  ve 265 metre yükseklikteki Sky Bayak Hoteli.
Kentin trafiğini tanımlamak için İstanbul Trafiğine benziyor demek yeterlidir sanırım.İstanbul'dan tek farkı;çok katlı yollar ve kentte karınca  gibi dolaşan motosikletler.
Bangkok'da,Thailand'ın öteki bölgelerinde olduğu gibi üç mevsim yaşanıyor.Yaz,kış ve yağmur mevsimi.Yağmur mevsimi,hazirandan ekime kadar.Bu süre içinde hemen hemen her gün yağmur yağıyor.Kış başlangıcı kasım.Yaz ise martta başlıyor.Thailand'ı ziyaret için en iyi mevsim ;kış mevsimi.Bu mevsimde,havanın sıcaklığı 25 derecenin altına pek düşmüyor.
Thailer,geleneklerine bağlı bir ulus.Budizim felsefesine,dolayısı ile öldükten sonra farklı bir bedende yeniden doğuşa inanıyorlar.Kenti gezerken,bir çok evin ve iş yerinin önünde ,içerisinde yiyecek ve içecek bulunan küçük tapınak örnekleri göreceksiniz.Thailer,bu küçük tapınakların ,evlerini ve iş yerlerini,öldükten sonra bir bedene girememiş kötü ruhların saldırılarından koruduklarına inanıyorlar.

Nereleri ziyaret etmeli?
Bangkok, her şeyden önce bir tapınaklar kenti.Kent,150 yıllık bir geçmişe sahip olmasına karşın ,geleneksel mimari ile yapılmış 550 tapınağa ev sahipliği yapıyor.Bu tapınakların en ünlüsü-en büyüğü olmamasına karşın-,''Altın Tapınaktır''.5500 kilogram altın dökülerek yapılan ''Altın Buda' heykelinin yer aldığı bu tapınak , Bangkok'da ziyaret edeceğiniz yerlerin başında yer almalıdır.Budistler için ayrı bir anlamı olan ''Altın Buda'',İkinci Dünya Savaşı sırasında,işgalci Japonlar'ın yağmalamasından korkan Thaililer'ce balçıkla sıvanarak,savaş bitinceye kadar saklanmış,savaş bitince de hangi tapınağa konacağı sorun olunca;VIII.Kralın kararı ile inançlara saygının bir sembolü olarak  Çin Mahallesinde yaptırılan küçük bir tapınağa konmuş.
Ziyaret edilmesi gerekli başka bir tapınak ise Wat Pho tapınağıdır.Thanan Sanom Chai Caddesi ile Thamon Mahara Caddesi arasında bulunan bu tapınak, dört ayrı tapınak kümesinden oluşmuş.Burada,gerçek Thai Tapınak Mimarisi ile yüz yüze gelir,Uzak Asya Mistisizmini benliğinizde duyumsarsınız.Buradaki tapınaklardan birinde,42x15 metre boyutlarındaki ''Yatan Buda''heykelini görebilirsiniz.Bu heykelin,dünyadaki en büyük Buda Heykeli olduğu söylendi.
Tapınağı koruyan asker heykelleri ise Çinliler tarafından hediye edilmiş.
Thailand'ın nüfusunun %17'si Çinli olur da Bankong'da  bir Çin Mahallesi olmaz mı?Yanıt,sorunun içinde olmasına karşın  bir kez daha söyleyelim:Evet !Kendinizi bir Çin kentinde hissettirecek kadar özgün mimarisi,restoranları,kurutulmuş her türlü börtü-böceği satan dükkanları ve duvarları ''dragon'' suretleri ile süslü bir Çin Mahallesi var.Bu mahallenin ilginç yanlarından biri de;burada gece pazarının''path pung'' kuruluyor olması.Barların,gece kulüplerinin ve batakhanelerin bulunduğu bir sokakta kurulan gece pazarında her türlü ürünün sahtesini bulmanız olası.Özellikle dünyaca ünlü saat markalarının neredeyse bire bir taklitlerini çok ucuza satın alabilirsiniz.Pazarlık ederken,çekinmeden aklınıza gelen en düşük fiyatı söyleyin,zararlı çıkmasınız.Ya da daha az kazıklanmış olursunuz diyelim...
Bu pazarın ilginç yanlarından biri de buraya eşleri ile alışverişe gelen kocaların birden bire karılarının yanından  kaybolmasıdır(!)...
Bayanlar!Alışveriş yaparken kocanızın yanınızda olmadığını fark ederseniz ,hiç telaşlanmayın,polise de gitmeyin,doğruca otelinize dönün.Kocanız ,gecenin-belki de sabahın- bir vaktinde otele gelip,''o kahrolası kalabalıkta sizi  nasıl olup da  kaybettiğini,sizi bulmak için ne kadar çabaladığını ama bulamadığını, bir dahaki sefere ne olursa olsun elinizi asla bırakmayacağını'' tüm inandırıcılığı(!) ile anlatmaya çalışacaktır.''Pazarın kalabalıklığı nedeni ile bunun doğal olduğunu , üzülmemesi gerektiğini ve  Thailan'dın dünyaca ünlü safir ve yakutlarından yapılmış mücevherlerinin satıldığı mücevher fabrikasını ziyaret etmek istediğinizi kulağına fısıldayıp ''uykunuza kaldığınız yerden devam edin.Bu davranışınız ile bir taşla iki kuş vurmuş olacaksınız.Birincisi,sizin dönüşte arkadaşlarınızı kıskandıracak şık ve pahalı bir takınız olacak,ikincisi ise;bu takılara avuç dolusu para ödeyen kocanız,bir daha asla kaybolmayacaktır(!).
Thailand'ın ünlü safir ve yakutundan yapılan takıları Bankong'a yakın mücevher fabrikasında bulabilirsiniz.İşin erbabı bir dost,yakut ve safir fiyatlarının uygun olduğunu ama pırlantanın Türkiye'de daha hesaplı olduğunu söyledi.Ziyaretimiz sırasında Mağazanın satış müdürlerinden birisi Türk'tü.Thaililer de Türklerin mücevher tutkusunu biliyor olmalılar ki;satış müdürlerinden birini Türkler'den seçmişler.
Küçük bir anımsatma:Mağazalar devlete ait olduğu için pazarlık yapılmıyor.Yarı değerli taşlardan yapılmış takıları kentin alış veriş merkezinde bulabilirsiniz.Fiyatlar ucuz ,pazarlık şansınız var ama aldatılma riskini de göz önünde bulundurmanızı salık veririm.
Geniş bir alanda yer alan,içinde yapay havuzlar,tropikal iklime özgü ağaçlar ve geleneksel Thai Evlerinin bulunduğu ''Rose Gaeden'' Bangkok'un ziyaret edilmesi gerekli parklarından biri.Bu parkta bulunan gösteri merkezinde Thailan'da kız isteme ve düğün törenlerini müzik ve dans eşliğinde izleyebilirsiniz.
Bankong'u ikiye bölen Chao Praya ırmağı  üzerinde yapacağınız bir kaç saatlik tekne turunda,kente dair yeni bilgiler elde edecek,ırmak kıyısındaki lüks villaların hemen yanı başındaki derme çatma,kazıklar üzerine bina edilmiş ''konduları''görüp,Buduimin barışçı yanına tanık olacaksınız.Eğer tur programınızda varsa;bu nehire özgü ,yaklaşık 1 metre boyundaki köpek balıklarını da size verilen yiyeceklerle besleyebilirsiniz.
Bankong'da bir kent turu almanızı öneririm.Kentin çok katlı yolları ilginizi çekebilir.Paris'in Champs Eleysees Caddesi'ne öykünerek yapılmış olan Rocthdamnoen -kraliyet -Caddesi gerçekten çok güzel.Cadde üzerindeki demokrasi anıtı çok ilginç.Ne gariptir ki;demokrasiyi burada da askerler koruyor.
Eğer James Bond filmlerine meraklıysanız,konusu buralarda geçen bir filmde, Bangkok yakınlarındaki tropik ormandaki kanallarda ,ince uzun teknelerle yapılan ''ölümüne'' yarışları anımsarsınız.Yüzer pazara-damnuer saduak- işte bu teknelerle gidiyorsunuz.Hindistan cevizi ağaçları,muz bahçeleri ve renk renk orkideleriyle insanı hayrete düşüren cangılın içindeki daracık su kanalarının kıyısında,kazıklara oturtulmuş ''konduların''arasından hızla geçerek yüzer pazara ulaşıyorsunuz.Yüzer pazar,adından da anlaşılacağı gibi bazılarının hareket halinde olduğu,bir bölümünün ise kanala demirlemiş kayıkların üzerinde kurulu bir pazar yeri. Kayıklardan hediyelik eşya,meyve sebze satın alabilir,yüzer lokantalarda servis edilen -eğer denemekte kararlıysanız-geleneksel Thai yemekleri yiyebilirsiniz.
''Buraya kadar geldik,Bankong'da bolca bulunan deniz mahsullerinden yemeden dönmem '' diyorsanız. Size ''Sea Food Market'i''öneririm.Market ,Suhkumvit Caddesinde.''Yüzüyorsa bizde vardır'' sloganı ile hizmet veren bu 1000 kişilik restorantta yüzlerce deniz ürününü,buz parçacıkları ile kaplı yaklaşık 30-40 metre uzunluğundaki bir tezgahtan  ellerinizle seçip isteğinize göre pişirtebilirsiniz.Balıkların nasıl pişirildiğini merak ediyorsanız,restoranla arasında sadece genişçe bir cam olan mutfağı gören bir köşeye gidip,bu merakınızı giderebilirsiniz. , Mekan çok kalabalık olmasına karşın siparişiniz 15 dakika içinde masanıza  servis ediliyor.Fiyatlar İstanbul'daki benzerlerine göre ucuz.Ama vergiler nedeniyle şarabın pahalı olduğunu anımsatmak isterim.
Ayrıca;Thanon Phayathai Caddesi'nde bulunan ulusal tarih müzesini,Th.Na Phra That Caddesi'ndeki ulusal müzeyi,Thanon Ratchawiti Caddesi'ndeki zafer anıtını,Th.Ratchdamri Caddesi ile  Th.Withayu Caddeleri arasında yer alan Lumphini Parkı'nı görmenizi öneririm.

Nelere Dikkat etmeli?

.Thailer,güler yüzlü insanlar;her zaman tebessüm ediyorlar ve avuç içlerini göğüslerinde birleştirip hafifçe eğilerek selamlaşıyorlar.Siz de onlar gibi yaparsanız memnun oluyorlar.
.Thailand'da şu iki sözcüğü ezberinizde tutmanızı öneririm.Cümlenin başına ya da sonuna bu sözcükleri koyarsanız;işinizin daha kolay halledildiğini göreceksiniz.''Kapkunkırap-kapkunkıra:Teşekkür ederim
,Savdikap-savdika:İyi kşamlar.''p'' ile biten sözcükleri erkekler söylüyor;dikkat edin...
.Thailand'da trafik soldan.Karşıdan karşıya geçerken dikkatli olmalısınız.
.Çocukları çok sevimli.Severken dikkatli olun;sakın başını okşamayın,hoş karşılanmaz.Thailer,başı okşanan çocuğun beyninin gelişmeyeceğine ve hep çocuk kalacağına inanırlarmış.
.Bir şey satın alırken çok iyi pazarlık edin.Bazan bir malı ,satıcının istediği fiyatın onda birine alabilir bazan da yüzde 20 indirimle bile alamazsınız.Kaça alırsanız alın,satın aldığınız fiyatı en yakın arkadaşınız dahi söylemeyin.,mutsuz olursunuz.''Ucuzun da ucuzu daima vardır'',unutmayın.
.''Bangkok'un yarısı pişirir diğer yarısı yer ''.Özellikle akşam üstleri ana caddelerin kaldırımlarında yürümeniz zor olur,kaldırımlar seyyar restoranlarca işgal edilmiştir.Çekirge , karafatma ve bir çok börtü-böceğin kızartılması sırasında çıkan koku,kentin rutubeti ile birleşip üzerinize adeta yapışıp kalıyor ve siz de bu kokuyu  gittiğiniz yere taşıyorsunuz.Seyahatinizin geri kalan kısmını hastanede ya da elinizde bir serum şişesi ile dolaşarak geçirmek istemiyorsanız bu tezgahlardan uzak durun derim.
.Thailand'da kamu görevlilerinin ücretlerinin düşük olması nedeniyle rüşvetin yaygın olduğu söyleniyor.Para birmleri Baht.1 usd  31.6 THB(temmuz 2012).
Nerelerde kalınır?
Bangkok ve Pattaya'da dünyaca ünlü oteller zincirine bağlı bir çok 4-5 yıldızlı oteller var.Ancak; Thailand'da tek başınıza değil turlarla gitmenizi öneririm.Pansiyon gelenekleri yok.

TC.Bangkok Büyükelçiliği iletişim bilgileri:
Adres:61-1,Soichat,Sutthisan Road,Huay Kwang ,10310 Bangkok.
Tel:+66 2 355 54 86
E-Posta :embassy.bangkok@mfa.gow.tr.
(Bu gezi notları Lacivert Dergisinin 2006 yılı 4. sayısındaki gezi notları gözden geçirilerek kaleme alınmıştır.Temmuz 20012.)





Altın Budha 
Wat Pho Tapınağı
Geleneksel Thai düğünü 
                                                                 Wat Pho
                                                           Wat Pho Tapınağı
Yüzen pazara yolculuk 
 Budha rahipleri
 Bangkok nehrinden kraliyet sarayı
 Yeni  Bangkok
                                                        Sea Food Market

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder