AMBALAJLI İÇME SUYU
PAZARINDA PET ŞİŞENİN DÜNÜ, BU GÜNÜ, YARINI…(1)
1-GİRİŞ
Bu çalışmamda, yaklaşık 30 yıl
önce yaşamımıza giren, özellikle son 20 yıldır sıvı yemeklik yağ sektöründen
tutun da gazlı ve gazsız içecek sektörüne kadar gıda sanayinin birçok dalında neredeyse
vazgeçilmez, hatta birçok konuda alternatifsiz bir gıda kabı olarak kabul
edilen PET şişelerin ambalajlı su sektöründeki son 5 yılını irdelemeye
çalıştım. Çalışmama temel oluşturan veriler, tamamen güven esasına dayalı
olarak tüm firmalardan yüz yüze görüşmelerle alınmıştır. Alınan bu veriler,
yorumlanmadan önce pazardaki çeyrek yüzyılı aşan sektör deneyimimin ışığında;
firmaların yapısı, hareket tarzı, pazardaki durumu vb. göz önüne alınarak bir
kez daha değerlendirilmiş, doğruluğuna emin olduktan sonra kullanılmıştır.
Sırası gelmişken burada şunu açıklıkla belirtmek isterim ki; yüz yüze
görüşmelerde elde ettiğim verilerin tamamına yakını, yaptığım değerleme sonunda gerçek ya da
gerçeğe çok yakın çıktı. Bunun için, bu
verileri benimle içtenlikle paylaşan tüm sektör çalışanlarına teşekkür ederim.
Elbette her çalışmada olduğu gibi bu çalışmada da eksik kalan, gözden kaçan ve farkında
olmadan ihmal edilen bilgiler olmuştur. Ancak; bunların çalışmamın sonucunu
etkilemeyecek kadar küçük ve önemsiz olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu çalışmamda, yaklaşık 30 yıl
aralıksız hizmet verdiğim bu sektöre ilişkin olabildiğince doğru, gerçek ve
sağlam bilgiler verip; yatırım yapacakların yanı sıra halen sektörde faaliyet
gösterenlere karınca kararınca yardım etmeyi amaçladım. Çünkü başından beri sektörün
en önemli sorunu; yatırımcılara yön verecek, onlara ışık tutacak derli toplu
bilgi kaynağına ulaşmanın güçlülüğü idi. Böyle olunca da iyi niyetle yatırım
yapmak isteyenler, bilgiye ulaşmanın güçlüğü nedeniyl ya gereğinden fazla
harcama yaptılar ya da yanlış yatırımlara yöneldiler. Aslında sektörde görev
yapıyorken birçok kişiyle bu bilgilerimin çoğunu paylaşmıştım. Ancak
paylaştığım bu bilgiler,takdir edersiniz ki; kısa süreli ziyaretlerde dile getirilen
ve herhangi bir sistematiğe dayanmayan anlık görüş ve önerilerden oluşuyordu.
İşte bu bölük pörçük bilgi paylaşımının sonuç almada yetersiz kalması bende bu
konuda bildiklerimi hiçbir karşılık beklemeden sektör oyuncuları ile derli
toplu bir şekilde paylaşma arzusu doğurdu. Bu arzuyu tetikleyen de dostlarımın,
müşterilerimin ve rakiplerimin bana yükledikleri ama bunca zaman sonra bile hak
edip etmediğimden de pek emin olamadığım ‘’misyon’’
dur.
2-ARAŞTIRMA YÖNTEMİ
Yukarıda da kısaca değindiğim gibi
bu çalışmada kullanılan veriler, sektörde faaliyet gösteren firmaların
yetkilileri ile yapılan görüşmeler sonucu elde edilmiştir. Elde ettiğim
veriler, gizlilik kaydı ve kişiye özel verildiği için özel belgeliğimizde
saklanmıştır. Her yılın sonunda ise; kısa bir değerleme yapılıp, değerleme sonunda
ortaya çıkan veriler, sektör oyuncuları ile kendi özelleri de dikkate alınarak
yorumlanmıştır. Aslında belgeliğimde, sadece 2008-2012 dönemini değil, bu dönemden
önceki yılları da kapsayan bilgiler mevcuttur. Ama bu çalışmada özellikle son 5
yılı irdelemeye çalıştım. Ancak gerektiğinde, bu çalışma kapsamına girmeyen dönemlere
de yeri geldikçe göndermeler yapacağım[1]
3-GEÇMİŞE KISA BİR
YOLCULUK
PET şişelerin bugün geldiği
noktayı daha iyi anlayabilmek için onun Türkiye’deki kısa sayılacak geçmişine
bir göz atmak gerekir kanısındayım. Sektörde faaliyet gösterenlerin çoğunun da
yakından bildiği gibi Türkiye’de ilk PET şişe üretimi, yıllar önce bir terör
saldırısına kurban verdiğimiz, ülkemizin yetiştirdiği önemli yatırım gurularından
Özdemir Sabancı’nın ileri görüşlülüğü sayesinde gerçekleşmiştir. İlk PET
şişeler, 1979 yılında SASA’ da üretilmiş ama gıda kabı olarak pazara sunulması
birkaç denemeyi bir yana bırakırsak 1982 yılında gerçekleşmiştir. Gazlı içecek
sektöründe PET şişeleri ilk kez Erbak Uludağ firması kullanmıştır. Ambalajlı su
sektöründe ise ilk kullanan, Sabancı Holding bünyesindeki SUSA - Hayat Su’ dur.
Coca-Cola ve öteki içecek firmalarının PET şişelere geçişi ise daha sonraki
yıllarda gerçekleşmiştir. PET şişeler,
Türkiye pazarına ilk kez sunulduğunda; gazlı ve gazsız içeceklerde
dönüşümlü cam şişeler, yemeklik sıvı yağlarda ise teneke ve PVC şişeler gıda
kabı olarak kullanılıyordu.
3.1-PET Şişeler su
ambalajı olarak yeniden keşfediliyor.
Yukarıda PET şişelerin ilk kez su
ambalajı olarak Sabancı Grubu içinde yer alan SUSA- Hayat Su markası ile
pazarda yer aldığından söz etmiştim. 1982 – 1998 yılları arasında PET şişeyi
gıda kabı olarak, Hayat Su dışında Erbak Uludağ firması bünyesinde yer alan
Sultan Su ve birkaç yerel marka kullanıyordu. Bu firmalara günümüzde olduğu gibi
preform gönderilmiyor, şişeler SASA’ nın
Adana’daki fabrikasında üretiliyor, zor koşullarda su dolum tesislerine
taşınıyordu. (Sadece SUSA, şişesini kendi dolum tesisinde üretiyordu). 90’lı
yılların sonuna doğru SSYB bir yönetmelikle,
‘’su şişelerinin sadece dolum tesislerinde üretileceğini, bunun dışında PET
şişe taşıyarak su fabrikası işletilemeyeceği’’ kuralını getirince; taşıma
maliyetleri nedeniyle PET şişe kullanamayan su üreticilerinin ve bu pazara
girmeyi arzulayan yeni yatırımcıların önü açılmış oldu. Artık firmalar, o günlerde tek tedarikçi olan SASA’dan preform
satın alarak şişelerini kendi tesislerinde üretip doldurmaya başladılar. Şişe
taşımayla, preform satın alıp şişe üretme arasında küçük bir karşılaştırma
yaparsak; taşıma maliyetlerindeki düşüşün sektörün gelişmesinde ne denli önemli
olduğunu kolaylıkla görebiliriz. O günlerde 1 TIR’a 0.5lt şişeden yaklaşık
50-60 bin adet yüklenirdi. Bu gün ise aynı TIR’la, yine aynı hacimde şişe üretilebilecek
preformdan 1 milyon 350 bin adet taşınmaktadır. Bu uygulama, taşıma maliyetlerinden
yaklaşık 25 misli tasarruf edilmesi sonucunu doğurmuştur. Dolum tesisinde
preformdan su şişesi üretip, bunu yine aynı tesiste doldurmak, PET şişede üretim
yapan ambalajlı su sektörü için bir devrim niteliğindeydi. Burada bir hususa
açıklık getirmekte yarar var. O günlerde, hatta 80’li yılların başında kendi su
şişesini fabrikasında üreten firmalar da vardı. İzmir’de Pınar Şaşal, Samsun’da
Emirhan, Bursa’da Sultan Su, Tokat-Niksar’da Niksar Su vb. Ancak bu firmalar
şişe olarak PET değil PVC kullanıyorlardı. PVC şişelerin dayanıklılık,
sağlamlık, şekillendirilme sorunları gibi nedenlerle PET şişelerle rekabet
edemeyeceği kısa sürede anlaşılınca; yukarıda
anılan firmaların tamamı bu ’’devrimin’’
dışında kalamadılar ve ürünlerini zamanla PET şişelerde pazara sunmaya
başladılar.
3.2-Devrim etki alanını
genişletiyor…
Bu gelişmelere sektör için
gerçekten de bir devrim niteliğindeydi. PET preform taşımak PET şişe taşımaktan
hem daha kolay hem de daha sağlıklı olunca; Ülkemizin birçok bölgesinde suya
yatırım başladı. Antalya’da Süral Su, Isparta’da Aysu, Hendek’ de Flora Su vb.
kurulan bu fabrikaların büyük bir bölümü Marmara, Ege ve kısmen Akdeniz bölgelerindeydi.
Ambalajlı su sektörüne yatırımların
bir daha kez ivme kazanması 2007 yılından itibaren başladı. Bu yıl sektörün 2. devriminin
başladığı yıldır. Bu gelişmeleri
‘’devrim’’ gibi iddialı bir sözcükle tanımlamamın nedeni; o günlere kadar (en
azından benim bildiğim) sektörde bu denli hızlı değişimin ve gelişimin yaşanmamasıdır.
Bu bağlamda 2007 yılından başlayarak su fabrikaları yurt geneline yayılmaya
başladı. Öyle ki; sektörü çok iyi
izleyen ve ‘’bilginin güç’’ olduğuna inanan biri olarak ben bile, birçok
yatırımdan, ya fabrika inşaatına başlanırken ya da fabrika kurulup da benden
preform talep edildiğinde haberdar oluyordum. Hafta ya da ay geçmiyordu ki,
Karadeniz Bölgesinden, Doğu Anadolu Bölgesinden ya da Güney Doğu Anadolu
Bölgelerinden ’’yeni bir su fabrikası kuruldu’’
haberi gelmesin… Bu bölgeleri deyim yerindeyse, şişirme makinesi, dolum makinesi, etiket
makinesi gibi suya dair ne varsa üretip satan makineciler ‘’su yolu’’ yapmıştı.
2. devrim döneminde su
fabrikalarının sayıca artması ve ülke genelinde yaygınlaşması, PET preform pazarına yeni oyuncuların
girmesine, mevcut işletmelerin de
kapasite artırması sonucunu doğurdu. Yeni oyuncuların pazara girmesi,
mevcutların yeni yatırımlarla kapasitelerini artırmaları, reform pazarındaki
rekabetin daha da şiddetlenmesine yol açtı. Fiyatlar düştü, buna karşılık ödeme
vadeleri uzadı.
Bir ara ruhsat alıp da henüz
üretime geçmemiş olanlar da dahil,
sayıları üç yüzü aşkın su fabrikasının bir kısmı, zaman içinde çeşitli nedenlerle faaliyetlerini
askıya almış, kapanmış ya da PET şişede üretim yapmaktan vazgeçmişlerdir. Bu
çalışmamda sadece PET şişede su üreten firmaları dikkate aldım. Çalışmaya konu
olan firma sayısı doğal olarak her yıl arttı. Söz gelimi 2008 yılında mercek
altına aldığım firma sayısı 73 iken bu sayı 2012 yılında 110'a çıktı. Burada şu
hususu anımsatmak isterim; araştırma kapsamına girmeyen firma sayısı bir elin
parmak sayısını geçmez. Bunların pazar payı da tüm pazarın % 1’nin çok altında
olduğu için ihmal edilebilir düzeydedir.
4-2008 YILINDA PET AMBALAJLI SU PAZARI
2008 yılının verileri pazarda
faaliyet gösteren 73 firmadan elde edilmiştir.
2007 yılında Ankara’da -yerel
olmasına karşın- yaşanan su sıkıntısı, birçok girişimciyi su sektörüne yatırım
yapmaya yöneltmişti. Bu dönemde, PET ambalajlı
su üreten firmalar deyim yerindeyse Ankara’yı mesken tutmuş, talebin fazlalığı ‘’ uygun ötesi fiyatlar (!)’’, birçok
girişimcinin su sektörüne yatırım yapma iştahını kabartmıştı.
2008 yılında PET şişede su üreten
firmaların sayısı bir önceki yıla göre %20 oranında artmış olmasına karşın,
kullanılan preform ve dolum yapılan şişe sayısındaki artış ancak % 10 düzeyinde
kalmıştır.
Üretilip/satılan PET ambalajlı
suyun bir önceki yıla göre artış oranının pazarda faaliyet gösteren firma
sayısındaki artış oranının gerisinde kalmasının önemli nedeni; 2008 yılında
yaşanan küresel kriz ve pazara yeni giren firmaların düşük kapasiteli
tesisler kurması olmuştur. Küçük kapasiteli tesis tercihindeki önemli neden ise;
hiç kuşkusuz yatırımcıların gerçek bir fizibilite etüdüne dayanmadan yatırım yapmalarıdır. Bu durum, sadece su sektörüne özgü olmayıp, öteki birçok sektöre
yatırım yapmaya niyetlenen yatırımcının ’’hele
pazara girip pazarı bir öğrenelim de daha sonra gerekirse kapasitemizi
büyütürüz’’cümlesi ile özetleyebileceğim geleneksel kolaycılığının
sonucudur.
2008 yılında araştırma kapsamına
alınan 73 firma yaklaşık olarak 3 milyar adet şişeye yine yaklaşık olarak 2 miyar
969 milyon litre PET şişede su doldurmuştur. Tüketilen/üretilen su miktarını, kullanılan
PET şişe sayısına böldüğümüzde; ortaya çıkan rakam 0.989lt’ dir. Bir başka
deyişle ortalama şişe hacmi yaklaşık 0.99 litredir. 2008’de Ülkemiz nüfusu 71 milyon
517 bin kişi olup kişi başına düşen PET ambalajlı su 41.4 Lt'dir..[2]
2008 yılında pazardaki ilk 5 marka
sırasıyla Erikli, Sırma, Pınar, Danone ve Nestle’dir.[3] Bu 5 firmanın 2008 yılındaki Pazar payları ise, toplam pazarın yaklaşık % 36,4’üdür. Yine bu firmalar toplam pazarda kullanılan yaklaşık 3 milyar
preformun % 40,7’sini tüketmektedirler. Adı anılan firmalar, pazarda hareket
gören PET preformların/şişelerin %40,7’sini kullanırken, PET şişeli su
pazarındaki payları ancak %36,4 olmaktadır. Bu 5 firmanın ürün gamını, tüm
pazardaki ürün karmasını ile karşılaştırırsak şu sonuca varırız: Bu 5 büyük firmanın
ürün karmasında 0.33lt. ve 0.5lt. gibi küçük hacimli şişeler daha fazla yer
almaktadır. Toplam pazarda ortalama birim PET şişe hacmi 0.99lt. iken üst
sırada yer alan bu firmaların kullandıkları ortalama birim PET şişe hacmi 0.88 Lt’dir.
4.1-2008 yılında pazara
sunulan PET preform/ şişelerinin ölçülerine göre dağılımı:
2008 yılında pazara sunulan yaklaşık 3 milyar PET preformların dağılımı tüm pazar için şu şekildedir:
0.33lt için kullanılan PET preformun oranı. % 3,96'dir.Öteki hacimlerde kullanılan PET preform/şişelerin dağılımı ise sırasıyla yaklaşık olarak; 0.5lt %
73,0; 1.0lt % 0 (*) ;
1.5lt % 16,90;
5.0lt % 5.0; 8-10lt ise %1,14 . ( Çizim 1) Oranlara baktığımızda; pazara
en çok 0.5lt. su ambalajında kullanılan PET preform/şişelerin sunulduğu görülmektedir.(*)
ÇİZİM 1
2008 yılında pazara sunulan PET
ambalajlı 2 milyar 969 milyon litre suyun, %1‘i 0.33lt şişelerde; %37‘si 0.5lt şişelerde; %26'sı 1.5lt şişelerde; % 25'i 5.0 lt
şişelerde ve %11,0’i ise 8-10lt şişelerde pazara sunulmuştur. (ÇİZİM 2)
ÇİZİM 2
4.2 İlk 5 markanın değerlemesi
İlk 5 marka, 2008 yılında ürettiği toplam 1 milyar 79 milyon litre PET ambalajlı suyun % 2’sini 0.33lt. şişelerde; % 37’sini 0.5lt. şişelerde; % 28’ini 1.5lt. şişelerde ; %22’sini 5.0lt. şişelerde ve % 11’ini ise 8-10lt. şişelerde pazara sunmuştur. (ÇİZİM 3)
İlk 5 marka, 2008 yılında ürettiği toplam 1 milyar 79 milyon litre PET ambalajlı suyun % 2’sini 0.33lt. şişelerde; % 37’sini 0.5lt. şişelerde; % 28’ini 1.5lt. şişelerde ; %22’sini 5.0lt. şişelerde ve % 11’ini ise 8-10lt. şişelerde pazara sunmuştur. (ÇİZİM 3)
ÇİZİM 3
4.3 İlk 5 marka dışında kalan 68 firmanın değerlemesi
İlk 5 marka dışında kalan 68 firmanın ürettiği yaklaşık 1 milyar 890 milyon litre PET ambalajlı suyun %1’i 0.33lt. şişelerde ; % 37,0’si 0.5lt. şişelerde; % 24,0’ü 1.5lt. şişelerde; %27'si 5.0lt. şişelerde ve % 11,0’i ise 8-10lt şişelerde pazara sunulmuştur. (Çizim 4)
İlk 5 marka dışında kalan 68 firmanın ürettiği yaklaşık 1 milyar 890 milyon litre PET ambalajlı suyun %1’i 0.33lt. şişelerde ; % 37,0’si 0.5lt. şişelerde; % 24,0’ü 1.5lt. şişelerde; %27'si 5.0lt. şişelerde ve % 11,0’i ise 8-10lt şişelerde pazara sunulmuştur. (Çizim 4)
Her iki grubun dağılımları bir
birlerine yakın olmakla birlikte en önemli fark 5.0lt şişelerde ortaya
çıkmaktadır.
İlk 5’in dışında kalan firmalar 5.0lt. ambalajı, ilk 5 firmadan daha fazla kullanmaktadırlar. %27'ye karşılık % 22,0, pazar ortalaması ise %26,0’dır. 5.0lt.’deki bu oransal dağılım farkı, ilk 5 firmanın neden ortalama şişe hacminin (0.89lt.) pazar ortalamasının (0.99lt) altında olduğunu açıklamaktadır.
İlk 5’in dışında kalan firmalar 5.0lt. ambalajı, ilk 5 firmadan daha fazla kullanmaktadırlar. %27'ye karşılık % 22,0, pazar ortalaması ise %26,0’dır. 5.0lt.’deki bu oransal dağılım farkı, ilk 5 firmanın neden ortalama şişe hacminin (0.89lt.) pazar ortalamasının (0.99lt) altında olduğunu açıklamaktadır.
Çizimden de görüldüğü gibi 2008 yılında pazarda en fazla 0.5lt su tüketilmektedir. Bunu sırasıyla 5lt ile 1.5lt izlemektedir.
5-2008 YILI
DEĞERLEMESİ
2008 yılının kısa bir yorumunu birkaç cümleyle yapabiliriz.
-2088 yılı yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı sektörde
yeni bir sıçrama yılı olmuştur.
-Sektöre yeni giren firmalar genelde küçük kapasitelerle üretim
yapmayı tercih etmişlerdir.
-2007 yılına göre firma sayısı %20 artmasına karşın,üretim
artışı ancak %10’larda kalmıştır.Bu sonucun ortaya çıkmasında hiç kuşkusuz 2008
yılında yaşanan küresel krizin de etkisi vardır.
-İlk 5 firma ve bunların dışındaki firmaların ürün gamındaki
dağılım hemen hemen aynı iken sadece 5.0 LT’de durum farklılık göstermektedir. İlk
5 firmanın satışları içinde 5.0 Lt şişelerin payı %22 iken , bunların dışında
kalan firmaların aynı hacimdeki şişelerdeki pazar payları ise %27’dir.Bunun
birkaç değişik nedeni olabilir.Benim
saptamam: İlk 5 dışında kalan firmaların 5.0 Lt. su fiyatlarını öteki
ambalajlara göre düşük tutmalarıdır.
-Hem ilk 5 firmada hem de bu firmaların dışında kalan öteki
68 firmada en çok üretilen/satılan ambalaj 0.5 Lt.’dir. Her ikisinde de bu oran
%37’dir. Bu da büyük olsun nispeten daha küçük ölçekli firmaların üretimleri
genelde bireysel tüketime dayalı, bir başka deyişle ev dışı tüketim
ağırlıklıdır.
- Araştırmamıza konu olmayan ama pazardaki gelişmeleri daha
iyi kavramamız açısından 2007 yılındaki 0.5 Lt. ambalajın durumuna da bir
bakmak gerekir. Anılan yılda genel olarak 0.5 Lt. suyun pazar payı %40 iken ,
yukarıda da belirttiğimiz gibi 2008’de bu oran % 37’ ye düşmüştür.Bu da PET
ambalajlı su tüketiminin az da olsa toplu tüketim yerleri ile evlere kaydığını
göstermektedir.Aynı durum 5.0Lt.’de
görülmektedir. 2007 yılında toplam pazardan % 22.8 pay alan 5.0 Lt’nin
pazar payı 2008 yılında %25’e ulaşmıştır.
--------------------------
Not:Yuvarlamalardan dolayı rakamlarda ve oranlarda küçük değişiklikler olabilir.
Kaynak göstermek koşulu ile alıntı yapılabilir.
--------------------------
Not:Yuvarlamalardan dolayı rakamlarda ve oranlarda küçük değişiklikler olabilir.
Kaynak göstermek koşulu ile alıntı yapılabilir.
[1] Bir kez daha anımsatmakta yarar var. Bu araştırmaya konu
sadece ambalajlı su sektöründe kullanılan PET şişelerdir. PC damacanalar ve son
2-3 yıldır kullanılmaya başlanan cam şişeler dikkate alınmamıştır. PET levhadan
yapılan bardakta satılan sulardan ise; da yeri geldikçe söz edeceğiz.
[2]
41.4lt. içinde dış satıma giden
PET şişeli sular da dahildir. Dış satıma giden PET ambalajlı su rakamını
buradan arındırırsak; kişi başına tüketim, yukarıdaki rakamdan kabaca % 8-10
oranında daha düşük çıkacaktır. Bu oranı, 2008’i izleyen yıllara da
uygulayabiliriz.
*Miktar
önemsiz olduğu için 1.5lt içinde yer verilmiştir.
[3]
Pazar payı oranlarını
oluştururken firmalar değil markalar dikkate alınmıştır. Sözgelimi Erikli ve
Nestle aynı gruba dahil olmalarına karşın çalışmamızda ayrı ayrı
değerlenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder