22 Ocak 2013 Salı


İntihar Eden Şişeler…

Yaz sıcaklarının dayanılmaz olduğu , odamdaki klimanın bile yetersiz kaldığı bir gün , Antakya’da meşrubat üretimi yapan bir müşterim ziyaretime geldi. Kahve  ve çay ikramından sonra müşterim,
-‘’Yaşar Bey ‘’dedi. ‘’Biliyorsun havalar çok sıcak. Şişe  şiparişlerim zamanında gelmiyor. Bir hafta önce sipariş verdim ama ne şişe geldi ne bişe(bir şey)…Bayiler kapının önünde yatıyor. Onları oyalamak için yapmadığım kalmadı. Sabah kahvaltı, öğle yemeği , akşam yemeği;  yetmezmiş gibi Harbiye’de geceleyin eğlence… Vallahi evin yolunu şaşırdım. Kardan vazgeçtim;  böyle giderse bayileri oyalayacağım diye  top atacağım.  Medet senden Yaşar Bey!

Ben elimden geldiği kadar neden siparişleri zamanında gönderemediğimizi açıklamaya çalıştım.
-Haklısın ama benim de yapabileceğim bir şey yok. Talep çok fazla, üretimimiz maalesef bu aşırı talep karşısında yetersiz kalıyor. Olsa dükkan senin…
O sırada odamın bir köşesinde sergilediğimiz numune şişelerden birini eline aldı.
-‘’Bu ne şişesi ?’’
-‘’Meşrubat ağızlı yağ şişesi, kısaca VAŞ diyoruz.’’
-‘’Vaş, yaş farketmez . Elinizde var mı?’’
-‘’Var ama…’’
-‘’Aması maması yok Yaşar Bey.Hemen  bir kamyon sarın’’  dedi.
Şişe ,meşrubat kapağı ile kapatılıyordu ama gaz basıncına dayanamaz , bir süre sonra dibi şişip, yarım küre olur ve rafta durmaz devrilirdi.Ben olmazlandıkça, Nuh dedi peygamber demedi. Sonunda;
-‘’Bak R.. Bey’’ dedim ‘’. Sana bir kamyon veririm ama dibi çıkarsa geri almam haberin olsun’’.
-‘’Razıyım. Ben şişelere daha az karbondioksit gazı koyarım dibi çıkmaz. Yoksa bu ayda bayilerime mal veremezsem halim duman olur.’’
….
Aradan birkaç gün geçti. Sekreterim,
-‘’Yaşar Bey ! Antakya’dan R.. Bey sizi arıyor’’ dedi.
-‘’Bağla !’’.
-‘’Allooo !’’ dedi telefonun öteki ucundan R..Bey, o tatlı Hatay aksanıyla.
-‘’Alloo ! ‘’diye yanıtladım.
-‘’Yaşar Bey bizim şişeler intihar ediyor.’’
-‘’Nee !...Nasıl yani? Şişeler intihar eder mi yahu!’’
-‘’Vallahi de billahi de  intihar ediyorlar’’.
-‘’Üzüldüğün şeye bak! Bu sıcaklara can mı dayanır ? Ben bile kafayı bozdum. Klima yetersiz kalıyor ben bile intiharı düşünüyorum’’ deyip işi şakaya vurmaya çalıştım .
-‘’Allah vekil , intihar ediyorlar. Raflardan teker teker aşağı atlıyorlar; bir nevi toplu intihar,  vallah  gözlerimle gördüm’’!
R.. Bey,  bizden aldığı şişelere , söylediği gibi  gazlı meşrubat koymuş. Fabrikada bir sorun çıkmamış. Ama bayi ve bakkallara dağıtıldıktan bir süre sonra sıcağın da etkisi ile  tabanları şişen şişeler, dengelerini kaybedip, bakkal raflarından aşağı düşmeye başlamışlar. Bakkallarda fabrikayı arayıp bu garip intihar olayından söz etmişler.
-‘’Valla yapacak bir şey yok. Ben seni daha önce uyarmıştım’’.
-‘’Bir çözüm bulurum’’ dedi ve telefonu kapadı.
İki gün sonra ben aradım
-‘’Alloo ! R .. bey intihar eden şişeleri ne yaptın, geri topladın mı?’’
-‘’Olur mu Yaşar Bey.Bu sıcakta hemşehrilerimi gaoz(gazoz) dan mahrum edemem. Onlara bu meşrubat şişelerinin dik durmak için üretilmediğini, raflara yatık konmak üzere özel bir üretim olduğunu söyledim.’’
-‘’İkna oldular mı ?’’
-‘’Bu sıcakta ikna olmayıp ta ne yapacaklar.’’
-‘’Peki bir kamyon daha göndereyim mi onlardan?’’
-‘’Aman  ! dedi. Bir haftada bu kadar intihar vak’ası yeter. Sen bana gene o eskiden verdiğin özel olmayan (!) meşrubat şişelerinden gönder.’’




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder